12 Haziran 2013 Çarşamba

Gündemdeki olaylar çocuklara nasıl anlatılmalı? Aylin Anne Hürriyet'te anlatıyor


Bizim evde çocuklar belli saatlerde sadece çizgi film izler.


Bazen akşam yemeğinde haberlere göz atıyoruz. Ancak en ufak şiddet içerikli bir görüntü geçtiğinde ya kanal değiştiriliyor ya da televizyon kapanıyor. Ancak bu günlerde gelen haberlere bakıldığında çocukların kesinlikle televizyon izlememesi, haberlerdeki görüntülere maruz kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü travmatik etkilere neden olabilir.


Oğluma şimdiye değin olan bitenle ilgili hiçbir görüntü izletmedim, fotoğraf gösteremedim. Ancak aramızda şöyle bir diyalog geçti:

Bahçeden gelmişti, koşarak içeri girdi.

- Anne ne yapıyorsun?
- Haberleri okuyorum canım.
- Neden üzgünsün? Lütfen mutlu ol anne.


O an gerçekten ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim. Yüzümdeki kaygı veya endişe ifadesi i okumuştu ve mutsuz olduğumu düşünmüştü. Bir anne olarak yaşanan olayların olumsuz yanını çocuğuma aksettirmemem gerektiğini düşünüp hemen kendimi toparlayıp iyimser bir ses tonuyla, gülümseyerek konuşmaya karar verdim.

Göz hizasına eğilerek:


- "Şu an büyükler bazı konularda anlaşamıyorlar ve tartışıyorlar. Tartışmalara üzüldüm sanırım. Ama herşey 

geçecek, herşeyler yoluna girecek. Sen merak etme." dedim.

 İkna olmuşa benziyordu. Tekrar yüz ifademi kontrol edip, boynuma sarılarak bahçede neler yaptığını anlatmaya başladı. Fakat o günden sonra çok daha dikkatli davrandım.

Oğlum henüz çok küçük. O nedenle bu kadar bilgi ona bence yeter. Ancak ebeveyn olarak sizler daha fazla soruyla karşılaşıyor ve nasıl yanıt vereceğinizi düşünüyorsanız uzman psikolog Sibel Deniz Toledo' nun sözlerine kulak vermenizi öneririm:


-Çocuklar için en önemli duygu kendini güvende hissetmektir. Güven duygusu sarsabilecek her olay, her görüntü özellikle küçük yaşlarda ki çocuklarda tedirginlik ve anksiyete duygusuna yol açar.

-İçinden geçtiğimiz zorlu ve büyükler için bile travmatik olabilecek süreçte, anneler yaptıkları açıklamalarla çocukların güven duygusunu tazelemelidir.

-Sorulara cevap vermekten kaçınmak çocuk ta daha büyük tedirginlik duygusuna yol açabilir. O yüzden çocuğa basit, net ve yalan olmayan cevaplar vermek gereklidir.

-Yaşananların insanların doğayı korumak üzere fikirlerini yüksek sesle söyledikleri bir buluşma olduğu, ülkeyi yöneten insanların o bölge ile ilgili daha farklı düşünceleri olduğu, toplanan insanların da bu düşünceye karşı olduğu anlatılabilir.

-Polisin halkın can güvenliğini korumakla görevli olduğunu, bu olayda da polisin aslında görevini yapmaya çalıştığını, ancak bu kadar kalabalık bir toplulukta iyi ve kötüyü bazen ayırmakta zorlandığını ve müdahale ettiğini söyleyenebilir.

-Önemli olan; hayatın devam ettiğini, onun hayatını tehdit edecek herhangi bir durum olmadığını, aile olarak beraber olduğunuzu ve kaygılanmaması gerektiğini anlatmaktır.

-Küçük çocuklara yaşananlara dair görüntüleri seyrettirmemek, yanında olaylarla ilgili yaşadığınız kaygıları konuşmamak, çocuğun bu süreçte travma yaşamamasına yardımcı olur.

-Çocuklar anne ve babalarının duygularını sünger gibi emerler. O yüzden anne ve baba olarak siz ne kadar sakin ve güven hissi içinde olursanız çocuğunuz da kendini o kadar güvende hisseder.

-Çocuğunuzun bu konuda ki endişeleri var ise onları dile getirmelerine izin vermek ve endişelerini paylaşmakta çok önemlidir.

-Çocuğunuza izledikleri karşısında kaygı/korku hissetmesinin normal olduğunu, onun yanında olduğunuzu, onu daima koruyacağınızı, hayatını tehdit edecek bir şey olmadığını anlatmanız çocuğunuzun kaygılarını azaltacaktır. "

Bir ebeveyn olarak paylaştığım tavsiyelere artık hiç ihtiyaç kalmamasını ve tırmanan gerginliğin bir an evvel bitmesini istiyorum. Dualarım; hikayenin tatlıya bağlanarak herkesin ama herkesin yüzünün güldüğü "mutlu son" karesini bir an önce görmek için...

https://twitter.com/AylinAnne
www.aylinanne.com




Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.