31 Ocak 2013 Perşembe

Evde Çocuğunuzun Güvenliğini Nasıl Sağlarsınız?



Güvenlik kesinlikle benim en Hassas olduğum konu. Özellikle evi bir çocuk için en güvenli yer olmalı. O nedenle bugün benim görevim felaket tellalı olmak. Sizi korkutmak istemem demiyeceğim. Korkup harekete geçmenizi istiyorum. Çocuklarınızı siz korumazsanız kim koruyacak?
Özellikle düşmelerden çok korkuyorum ve bazı insanların nasıl korkmadıklarına çok şaşırıyorum. Evimize taşınırken daha taşınmadan bütün camlara 2şer tane pimapen kilidi taktırmıştım. Bu kilitler çocukların pencereleri açmasını neredeyse imkansız hale getiriyor. Bir tane yukarıya, bir tane de yana resimde görüldüğü gibi. Bunların tanesi 2 lira filan. Eğer demir yoksa hatta varsa bile bunlar bence mutlaka küçük çocuklu evlere takılmalı. Bir arkadaşımın ikizlerinden biri 1.5 yaşındayken minderi çekmiş pencerenin yanına, üstüne çıkmış, pencereyi açmış ve 2. kattan aşağıya düşmüştü geçen sene. Neyse ki Allah korumuş ve 1. kattaki balkona düşmüş ve pek birşey olmamıştı. Ama ölebilirdi de tabii. Anneciği bir ay sonra bana anlatırken hala şoktaydı ve dillendiremiyordu bile olayı. Ama benim için en şaşırtıcı olan şey 1 ay geçmişti ve hala o pencerelere bu kilitlerden takılmamıştı. Ne olması gerekiyor?

Bu kilitlerin tahta ve pimapen her çeşit pencere için olanı var büyük yapı marketlerde. Plastik pencereleri satan yerler gelip takıyorlar hemen. Bu yazı lütfen bu kilitlerden taktırmanızı sağlasın, kötü bir olay değil. Ben devamlı başındayım demeyin. Çocuk bu arkanızı dönüyorsunuz ortadan kayboluyor. Hem bunlar hırsız girmesini de biraz engeller. Bir taşla iki kuş. Evi havalandırırken pencereleri açacaksınız, bu sırada mutlaka gözünüz çocuğunuzun üstünde olsun. Çocuğunuzu evde yanlız bırakmayın. Herşey olabilir.

Bunun dışında tabii çok şey var dikkat edilecek. Mesela ilaçları ve vitaminleri ortada bırakmamak. Çok yüksekteki dolaplarda kilitlemek. Geçen sene Amerika’da bir çocuk annesinin multi vitaminlerinden çok sayıda yutmuş ve demir zehirlenmesinden ölmüştü. Çocuklar hastayken ilaçlarını buzdolabına koyuyoruz. Onları da alamayacakları şekilde gerilere ve mümkünse tepedeki kapalı rafın içine koymak en iyisi. Bir arkadaşımın 3 yaşındaki kızı hastaymış ve buzdolabını açıp bir şişe en bilindik çocuk ateş düşürücüsünden içmiş. Hemen acile kaldırmışlar ve midesinı yıkamak zorunda kalmışlar. Evet bunlar çok ender olan şeyler ama oldu mu aileyi perişan ediyor.

Çocuklarınız 4 yaşın altındaysa prizleri de priz emniyeti ile kapatmalısınız. Bunların artık Türk malı olanları da var ve 1-2 TLye alabilirsiniz. Temizlik malzemeleri çocuk kilidi takılmış dolapta olacak ve bu kilitleri çocuklarınızın gözünün önünde açmayacaksınız. Hemen öğreniyorlar nasıl açılacağını. Temizlik malzemelerimi kendi şişelerinden başka su şişesine filan koymayın. İçecek sanıp içebilirler.
Mutfakta bıçakları tezgah kenarına koymayın. Kaynayan tencereler arka gözde olsun. Merdivenlerin başında ve yukarısında korkuluklar olsun. Çekmecelere ve dolaplara çocuk kilidi takılsın. Onlara açıp oynayabilecekleri bir iki dolap ve çekmece bırakın en altta ve buralara plastik kapkacakları zararsız mutfak malzemelerini koyun. Piller de çocuklar için zararlı ellemesinler. Çakmaklar ve kibritler çocukların ulaşamayacağı yerlere konulmalı. Evinizde mutlaka her katta yangın söndürücü olmalı. Son günlerde doğalgazdan ve kömürden zehirlenmeler arttı. Bunun en önemli çözümü öncelikle kurulum aşamasında işin ehline yaptırmak ve işin ucuzuna ve yasal olmayanına kaçmamak. Karbonmonoksit dedektörleri de çok faydalı. Doğalgaz için olan o küçük pencereyi de soğuk geliyor diye kapatmayın. Ortalıkta torba da bırakmayın başlarına geçirebilirler. Uzun ipler, kordonlar ve jaluzi ipleri de çok tehlikeli. Bunlar ortalıkta olmamalı. Deprem için de eşyaları duvara sabitleyin. Yerlerdeki halıların ve kilimlerin altına kaymayı önleyen şeritlerden koyun. Fırın için de kilitler var.

Çocuklar bir karış suda bile boğulabilirler. Lütfen ortada su dolu kovalar bırakmayın. Bebekler ve çocuklar 1 dakikalığına bile banyoda yanlız kalmamalıdırlar. Hem boğulabilirler hem de ayakları kayıp düşüp bir yerlerini incitebilirler. Tabii şampuanı da içebilirler! Olmuştur eminim gülmeyin bakayim. Çocukları tezgah üzerinde veya mama sandalyesinde denetimsiz bırakmayın. Mama sandalyesinde mutlaka kemerlerini bağlayın. Çocuklar masa örtülerini çekip üstündeki herşeyi kafalarına düşürebilirler. Buna çaylar kahveler de dahil.

En ama en önemlisi çocuklu evde kesinlikle silah olmamalı. Hiçbir kilit açılmayacak bir kilit değildir. Evinizde silah yok diye rahatlamayın hemen! Çocuğunuz arkadaşına kalmaya veya oynamaya mı gitti? Ya o evde silah varsa? Sormak lazım mutlaka. Çekinmeyin sorun. Dedikodunuzu yaparlar ne kıl bir kadın diye ama çocuğunuz hayatta kalır. Ufak bir bedel bence. Ben alışığım.

Atladığım çok şey var eminim. En büyük güvenlik tabii ki gözünüzün önünde olması ama bu her zaman mümkün değil. Çok fazla dikkat edilmesi gereken şey var ama ne yapalım ebeveyn olarak birinci görevimiz onların güveliğini ve sağlığını sağlamak. Siz de bu yazıda olmayan ama uyguladığınız güvenlik önlemlerini bu yazıya yorum olarak yazarsanız çok sevinirim. Bu yazıyı mutlaka çocuklu arkadaşlarınızla paylaşın. Bir çocuk bile faydalansa değer bence. Allah korur değil siz önleminizi alacaksınız sonra tabii ki Allah korur. Tüm çocuklara güvenli bir yuva diliyorum.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

30 Ocak 2013 Çarşamba

Uyku Eğitimi - Ne Zaman Uyanmadan Tüm Gece Uyuyacak?

Bebeklerin hiç kalkmadan 9-12 saat uyudukları gece uykusuna geçmeleri tüm evlerde şenliklerle kutlanır :) 

Anneler devamlı bölünen uyku perişanlığından kurtulurlar, bebekler de uykularını kesintisiz aldıkları için hem daha iyi büyürler hem de gündüz daha az huysuzluk yaparlar.

Bebeklerin gece 9-12 saat uyanmadan uyumasını nasıl sağlarız?
Oğlum 2,5 aylıkken , ikiz kızlarım da 4 aylıkken gece kalkmadan 11-12 saat uyumaya başladılar. Hatta kızlarımın ikisi de kolikti ve 3 ay boyunca gece 20-24 arasında hiç durmadan ağladılar ama sonra yatıp 11 saat uyudukları için “kolikler ama gece uyuyorlar” diye şükrederdim. Peki bu nasıl oldu? Tabii ki tesadüf değildi. Gece uykusu konusunda doktora derecesi vermediklerine göre bu konuda uzman olduğumu iddia edebilirim sanırım. Hatta sevgili annem (kayınvalidem) bana Alper’i uyuttun kızları da uyutursan madalya vereceğim derdi ama anneciğim hala o madalyayı bekliyorum :)

Bebeğiniz 3-4 aylık olduktan sonra uygulanacak tavsiyelerim (Bazılarını doğumdan itibaren uygulayabilirsiniz):

1. Bebeğinizin karnı gün içinde ve yatmadan önce iyice doymuş olmalı. Tercihen bu anne sütüyle olmalı. Çünkü anne sütü bebeği rahatlatıyor ve daha az gaz yapıyor. Benimkiler bütün gece uyurlardı ama bütün gün çok fazla anne sütüyle beslenirlerdi. Gece yatmadan önceki sütü memeden verirseniz daha az emiyorlar çünkü emme işlemi rahatlatıcı olduğu için uykuları geliyor ve fazla ememeden uyuyorlar. Sonra da hemen acıkıp sık sık kalkıyorlar. Ben gün içinde ve gece kalkıp sağdığım sütleri gecenin son beslenmesi olarak fazla miktarda veriyordum çocuklara. Uyumasınlar diye de türlü oyunlar yapıyordum ama mutlaka güzelce çok sütle besleyip yatırıyordum. Bebeğiniz uyanmasa bile siz sütünüzün fazla olması ve devamı için 4 saatte bir kalkıp sütünüzü sağmanız lazım. Benimkiler 11-12 saat uyurlardı, ben hem yatmadan önce hem de gece 2 kere kalkıp sütümü sağardım. Mama veriyorsanız normalden biraz fazla içirip yatırmaya çalışın ama aşırı içirmeyin kusmasın. Sütü içtikten hemen sonra gazını çıkartın ve biraz dik tutun. Burada anne sütünün fazla olması çok yardımcı oluyor. Anne sütünü arttırmakla ilgili yazım burada http://hassasanne.blogspot.com/2013/01/anne-sutunu-nasl-arttrabilirsiniz.html

2. Doğumdan itibaren bebeğinize gündüz ve gece farkını öğretin. Gündüzleri bol ışık ve normal ses, geceleri de karanlık ve sessiz. Bebekler ve çocuklar mutlaka karanlıkta uyumalılar bu melatonin hormonunun salgılanması için gerekli. Gece lambası yakıp onları ışıkla uyumaya alıştırmayın. Mutlaka karanlıkta uyusunlar. Gece emzirmeye veya süt vermeye kalktığınızda ışıkları açmayın yapabiliyorsanız karanlıkta yoksa ufak bir gece lambasıyla halledin. İşiniz bitince hemen kapatın. Bebeğinizle konuşmayın ve onu heyecanlandırmayın. Sadece sütünü içsin, altı gerekiyorsa değişsin ve hemen yatağa geri dönsün. Öpmeler, koklamalar, konuşma ve gezdirme yok. Odasından çıkmayacaksınız. Ağlarsa poposuna hafifçe pışpışlayın veya sırtını sıvazlayın.

3. Mutlaka bir gece rutininiz olsun. Her gece aynı şeyi yapın. Bebeğiniz bu rutinin sonunda uyku olduğunu anlayacaktır. Mesela banyo yaptırın, masaj, sonra sakin şarkılarla giydirme. Emzirme veya sütünü verme. Ben mesela hep aynı şarkıyı söyledim her gece son sütünü verirken. Aynı tip pijamayı ve tulumu giydirdim. Şimdi uyku zamanı, bu sütü içeçeğiz ve uyuyacağız dedim. Rutini bozmayın. Bebeğinizin ilk yılı çok önemli. Siz ona uyacaksınız. Bebeğinizin rutinini bozmayacaksınız. Gezmeler tozmalar bebeğiniz büyüdükten sonraya kalsın.

4. Bebeğiniz gece uyanabilir hemen fırlamayın. Gece ağlayan bebeğe koşarak değil adım adım gidin derler.
Belki de susacak. Bazı anneler vardır bebek yatakta dönse hemen atlarlar ne oldu yavrum diye. Siz uyurken dönmüyor musunuz? Bazen uyanmıyor musunuz? Birisi hemen gelip tepenize dikilse, “ne oldu?” dese uykunuz kaçmaz mıydı? Ağlamadıkça bakmayın gece bebeğe. Hatta azıcık ağlarsa da bakmayın. Çok ağlarsa yanına gidin ışığı açmadan konuşmadan poposunu pışpışlayın. Hemen sütü vermeyin. Hemen alıp emzirmeyin. 4 aydan sonra gelişiminde bir sorun yoksa ve doktorunuz onay verirse, kalkmıyorsa gece süt içmesine gerek yok. Merak etmeyin gündüz o arayı kapatır. Gece su içmeye de alıştırmayın.
Benim doktorum çok akıllı bir insandı neyse ki ve ben panikle onu arayıp “ Alper daha 2,5 aylık ve 12 saat kalkmadan uyuyor ne yapacağım? Aç kalmasın, sütler ne olacak?” dediğimde bana: “Ece hanım, en iyi gıda uykudur bebek için. Sakın uyandırmayın sütlerinizi gece 4 saatte bir sağın, sağdığınız sütü gündüz verin dedi. Gerçekten de 3070 gram 48 santim doğan oğlum 1 yaşında 82 santim ve 12 kilo bir tosuncuk olmuştu. Kızlarım da 33 haftalık prematüreydiler ama anne sütü ve iyi gece uykusuyla hemen toparladılar, kocaman doğan bebeleri bile geçtiler Maşallah. Yani ne olur gece kalkmıyorsa doktorunuza sorun ve onay verirse uyandırmayın. Ama anne sütü veriyorsanız gece kalkıp 4 saatte bir sütünüzü sağın. Yoksa sütünüz azalır.

5. Alper 2,5 aylıkken gece uyanmadan hemen önce parmağını ve elini emdiğini farkettim. Sanırım parmağını emdiğinde karnı acıkıyordu. Emmesin diye eline çorap taktım. Çorabın eldivenlerden daha zor çıktığını farkettim. Çorabı taktığım gece zaten 12 saat uyanmadan uyumaya başladı. Esin ve Sevinç’e de taktım ama mesela Esin 1 tane olunca çıkartıyordu ona 2 tane çorap üstüste takmaya başladım. Hem de yüzünü çizmesini önler. Bir taşla iki kuş...

6. Çocuklarımı her zaman ben yatırdım. Alper kızlar doğduğunda 21 aylıktı yani 1,5 yılda 3 çocuk sahibi olmuştuk. Kızlar 33 haftalık prematüreydi ve emme refleksi gelişmediği için bırakın göğsü biberon bile ememiyorlardı. Sadece pompa ile sütümü sağarak onları 13 ay anne sütüyle besledim ama çok zor günlerdi. Alper de evdeydi okula gitmiyordu. Eşim üniversitede ders veriyordu, gece gündüz araştırma yapıyordu. O zamanlar 2 yıl yatılı yardımcımız vardı ama çocuklarımı sadece ben yatırdım, banyolarını sadece ben yaptırdım. Yardımcımız ev işlerini yapardı ben de çocukların herşeyiyle ilgilenirdim. Bence çocukları hep aynı kişi yatırırsa bir düzen oluyor ve bu uykuya olumlu yansıyor. Anlıyorum çalışan anneler için yardımcısız olmuyor ama yardımcınız da olsa bebeklerinizi hep siz banyo yaptırın ve siz yatırın derim. Bunlar özel zamanlar ve yardımcıya bırakılmamalılar. 3 kuzumu arka arkaya yıkayıp , kitaplarını okuyup, üçünü de tek tek ben yatırdım yıllarca ve gerçekten bu her gece 1,5- 2 saat sürdü. Çok yorulduğum bittiğim zamanlar oldu ama değdi bence. Huzurla yattılar uykuya. Şimdi büyüdüler ve sağolsun babaları da yatırıyor çoğu zaman.

7. Ben pille çalışan salıncaklardan çok yararlandım. Kendi kendilerine yavaş yavaş sallıyorlardı kuzuları. Bazen koliğin en zor olduğu gecelerde orada uyuturdum ve uyuyunca alıp yataklarına yatırırdım. Bazıları böyle alışırlarsa sonra bunsuz uyumazlar dediler ama bende öyle olmadı. İkiz kızlarımın ikisi de kolikti ve salıncaklar çok yardımcı oldu. Bence eğer alabiliyorsanız mutlaka alın. Hem sağa sola hem öne arkaya sallanan müzik de çalan modellerden alın. Bunları sahibinden.com ve gittigidiyor.com gibi ikinci el ürün satan yerlerden de alabilirsiniz. Hatta kullandıktan sonra yeniden buralarda satabilirsiniz.




8. Tabii ki bu dediklerim çok büyük çocuklarda işe yaramayabilir çünkü 3-4 aylıktan başlamak lazım ama yine de deneyin. Lütfen uyanıyor diye çocuklarınızı yataklarınıza almayın. 6 aylıktan sonra eğer varsa kendi odalarına geçmeliler ve ilk günden itibaren kendi yataklarında olmalılar. Herkes yatağını bilecek. Bu sizin aile mahremiyetiniz ve mutluluğunuz için de gerekli. Uykunuz var diye ağladığında yatağınıza alırsanız alışırlar ve hep isterler. Bu bence sağlıklı değil ve hatta tehlikeli bile olabilir minicik bebekle yatakta. Bazı insanlar bebekle beraber yatmayı tercih ediyorlar hatta buna Amerika’da co-sleeping deniyor ve yapanlar çok ama bence bu tehlikeli ve çocuğun bireyselliğini öğrenmesini geciktiriyor. Kurallarınız kesin olmalı. Bir kereden birşey olmaz bebeklerde ve çocuklarda çalışmıyor. Yapılan yanlışı düzeltmek çok zor. Hastaysa da almayın yanınıza çok meraktaysanız kapısını açık bırakın veya onun odasında yere yorgan veya yatak koyup orada yatın. Kolayına kaçarsanız sonra daha çok zorluk çekersiniz unutmayın.

9. En önemlisi lütfen bebeklerinizi ayakta sallayarak uyutmaya alıştırmayın ve büyüklerinizin de alıştırmasına izin vermeyin. Bu sallanma küçücük bebeklerin beyinleri için bile zararlı olabilir kanımca. Çocuklar bilinçli bir şekilde uyku saatleri geldiği için uyumalılar, bilinçsiz kalana kadar sallandıkları için değil. Poposunu pışpışlayın kollarınızda ninni mırıldaranarak hafifçe sallayın ama lütfen ayakta sallamayın.

10. Umarım birazcık olsun yardımcı olabilmişimdir. Ağlatma metodu diye birşey olduğunu biliyorum ama ben hiç ağlatmadım çocuklarımı. O metodu arama motorlarında “ağlatma metodu” yazarak arama yapıp okuyabilirsiniz. Özellikle uykuya geçmeden önce çocukları ağlatmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Ben uyumadan önceki saatlerini huzurlu geçirmelerini sağlamaya çalışıyorum. Bu rutinleri yaptığım için doğal olarak gece boyunca uykuya geçtiler ve kalkmadılar. Tesadüf diyebilirsiniz ama üç çocukta da mı? Sanmıyorum. Rutinler ve kurallar çocukların daha huzurlu olmasını ve bir sonraki adımın ne olacağını görmelerini sağlıyor. Tabii ki her çocuk farklıdır ve siz ne yaparsanız yapın yıllarca gece kalkacak çocuklar vardır ama siz yine de doğru davranışları yapın. Kararlı olmanız çok önemli. Hepinize kolay gelsin.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

29 Ocak 2013 Salı

Çocuğunuzun alerjileri varsa nelere dikkat etmelisiniz?

Benim kızım Esin’de de hafif bir alerji problemi var. Hafif olduğu için çevresini ona göre ayarlayarak genellikle ilaçsız idare ediyoruz. Bazı geceler çok öksürürse alerji şurubundan veriyorum. Ama bazı kurallar var uyguladığımız. Mesela kesinlikle tüylü oyuncaklarla yatamıyor ve odasında yün halı yok. Oyuncakla yatarsa zaten öksürmekten uyuyamıyor. İkizi Sevinç’in 2-3 bebekle yatmasına çok özeniyor ama yatağına aldığında öksürmeye başladığını bildiği için ses çıkarmıyor. Çocuğu alerjik ve alerjik astımlı olan Hassas Anneler lütfen çocuklarınızın yatak odasına yünlü halı, peluş oyuncaklar ve yün battaniye koymayın. Odada çok fazla fırfırlı ve süslü ayrıntılar olmasın. Perdeler de sade olmalı ve kadife kullanılmamalıdır ve sık sık yıkanmalıdır. Duvardan duvara halı kesinlikle yasak. Çocuğunuzun kıyafetlerinde de yün tercih etmeyin. Bunlar hep toz tutan ve alerjileri azdıran şeylerdir. Nevresim takımları da %100 pamuklu olmalı ve sık değiştirilmelidir.
Odalarını çocuklar dışardayken bol bol havalandırın. Kış diye havalandırmayı ihmal etmeyin. Güneş gördünüz mü hemen açın camları perdeleri. Ama çok dikkat edin çocuklar gözetiminizde olsun ve camlara yaklaşmasınlar. Yatak odalarında kesinlikle çamaşır kurutmayın ve odanın nemini takip edin. Alabiliyorsanız kış için kurutma makinelerinden alın. Nem sorunu varsa bu da alerjiyi tetikler. Nem ölçer aletlerden alabilirsiniz. Bende var mesela odanın nemi yükselince hemen camı açıyorum nem hemen düşüyor. Nem sorunu havalandırmakla geçmiyorsa nem alan kutulardan kullanabilirsiniz. Bunları yapı marketlerden ve internetten bulabilirsiniz. Tozlardan kurtulmak için de Hepa filtreli kuvvetli elektrikli süpürgelerden de edinmeniz gerekecek. En önemlisi de çocuklar kesinlikle sigaralı ortama sokulmamalıdır. Üstünüze sinen sigaradan bile kötü etkilenebilirler. Hamileler unutmayın siz hamileyken sigara içerseniz çocuğunuzun hayat boyu astım hastası olma ihtimali çok yüksek. Sonra çocuklarınızı doktor doktor dolaştırırken “neden içtim o sigaraları hamileyken?” diye pişman olmayın. Hemen sigarayı bırakın. Çocuklarınızı havasız ve kalabalık ortamlara sokmayın. Haftasonları AVMler çok kalabalık oluyor ve alerjik çocukların etkilenme ve hasta olma riskleri var.
Dikkat edilmezse alerjik bronşit kronik astıma dönebiliyor ve bunun da tedavisi daha zor. Doktorunuzu çok iyi dinleyin. Doktorunuzun dediklerini uygulayın.







Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Evde Organik yoğurt mayalamayı anlatan bu yazımı 743,876 kişi gördü, 979 kişi beğendi ve 1,719 kişi facebooktaki tüm arkadaşları ile paylaştı ve 240 kişi yorum yaptı.

Evde Organik yoğurt mayalamayı anlatan bu yazımı 743,876 kişi gördü, 979 kişi beğendi ve 1,719 kişi facebooktaki tüm arkadaşları ile paylaştı ve 240 kişi yorum yaptı. Ne kadar çok yoğurt mayalamak isteyen Hassas Anne varmış. En sağlıklı organik yoğurt organik günlük sütten veya organik olduğu testle kanıtlanmış çiğ sütten mayalanır unutmayın. Ama bu tarifimi her sütle yapabilirsiniz. Çiğ sütle yaparsanız süt kaynadıktan sonra 10 dakika kaynatın. Alttaki yorumlarda çok harika fikirler var.

https://www.facebook.com/461904047202782/posts/474969212562932





Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

27 Ocak 2013 Pazar

Artık hazır pudingleri ve toz karışımları sokmayın evinize!


Hazır Olmayan Puding!
1 kilo 200 gr. süt, 2,5 yemek kaşığı buğday nişastası, 5 yemek kaşığı kakao, 2 yumurta, 1+1/4 su bardağı şeker 2 dakika mikserle çırp. Tencereye koy yüksek ateşte devamlı karıştırarak pişir. Kaynamaya başlayınca orta ateşe getir 5 dk. altını yakmadan dibinden karıştırarak pişir. Cam veya çelik geniş bir kaseye boşalt. 2 yemek kaşığı tereyağı ekle mikserle 2dk çırp. Sıcak sıcak kaselere boşalt. Dışarda biraz soğusun. Buzdolabında da 1 saat soğuduktan sonra üzerine bol ceviz koy. Bu kadar basit. Afiyet olsun.

Not: biliyorum belki mısır nişastası ve şeker kullanmaya da itiraz edenler ve çocuk için iyi olmadığını düşünenler olacaktır ama alternatif bulamadım. En azından katkı maddeli hazır plastik ambalajlı pudinglere iyi bir alternatif olur diye düşündüm.





Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Morpa Çocuk'tan Hassas Anne üyelerine muhteşem hediye! Üye olun kaçırmayın!

Resmin üstüne tıklayıp büyütebilirsiniz

Morpa Çocuk ; okul öncesi çocuklarına ve ailelerine destek olmak için hazırlanmış, Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi müfredatına uygun, internet üzerinden kullanılan bilgisayar destekli bir eğitim yazılımıdır. Morpa Çocuk’ta öyküler, çizgi filmler, belgeseller, tiyatrolar, eğlenceli alıştırmalar, etkileşimli çalışmalar, eğitsel oyunlar, aile eğitimleri, etkinlik havuzu, e-kütüphane gibi eğitici ve eğlendirici bölümler var. www.morpacocuk.com.tr den girip kullanıcı adınız ve şifrenizle 1 yıl boyunca ücretsiz yararlanabileceksiniz.

Bu 60 tl değerindeki muhteşem hediyeye sahip olmak için yapmanız gerekenler:
 Lütfen Hassas Anne’ye www.facebook.com/1hassasanne adresinde beğen (like) tuşuna basıp üye olun.
2. Bu yazının altındaki F yani facebook butonuna basıp sonra çıkan ekranda Bağlantıyı paylaş'a basıp bu yazıyı arkadaşlarınızla paylaşın
3. Facebook isminizi ve kullanıma açık e-mail adresinizi hassasanne@gmail.com adresine gönderin
Bu hediye 26.01.2013-10.02.2013 tarihleri arasında sadece bu 3 koşulu yerine getirmiş olanlara verilecektir. E-mail adresinizi verdikten sonra kullanıcı adınızın ve şifrenizin size ulaşması birkaç gün sürecektir. Lütfen sabırlı olunuz.
E-mailinizi vererek Hassas Anne'ye e-mail aracılığıyla da üye olmuş olacaksınız ve Hassas Anne'den ve Morpa Çocuk'tan size e-mail gelmesini kabul etmiş sayılacaksınız. Morpa Çocuk kullanıcı adınız ve şifreniz sizin belirttiğiniz e-mail adresine gelecektir. O nedenle mutlaka gerçek ve kullandığınız bir e-mail adresi veriniz.
Morpa Çocuk’a bu harika hediyesi için çok teşekkür ediyoruz. Hassas Anne olmak bir ayrıcalıktır.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Balık Çorbası


Bu tarifi ben dünden kalan palamut ile yaptım. Palamut zamanıyken ve kocaman palamutlar tanesi 4,5 lirayken bir sürü alıp dondurucuya atmıştım. Dün yemekten 2 saat önce çıkardım eridiler. Zeytinyağı ve tuz ile ovdum ve fırında yaklaşık 25 dakika pişirdim. Biraz fazla yapmışım. 1 büyük balık kaldı. Onların kılçıklarını ayıkladım ve küçük parçalara böldüm. Bugün de onlardan sağlıklı bir balık çorbası yaptım. Çok güzel olmuş, çocuklar da ben de bayıldık. Yazmak istedim. 5 kaşık zeytinyağı ile 1 küçük kesilmiş soğanı az kavurun. 1 küçük kesilmiş havuç ekleyin az kavurun. 8 bardak kaynar su ekleyin. 1 patatesi, 1 kırmızı biberi ve 1 küçük kerevizi küçük kesin ekleyin ve ekleyin. 15 dakika kaynasın. Biraz doğranmış maydanoz, 1 çay bardağı arpa şehriye ve pişmiş kılçığı çıkarılmış küçük bölünmüş balığı ekleyin. 10 dakika orta ateşte pişsin. Bu arada kaseye 2 yumurta kırın, 1 limonun suyunu sıkın çatalla çırpın. 1 kase çorbanın suyundan ekleyin. 2 çorba kaşığı un ekleyin el blenderı ile veya çatalla çırpın. Topak kalmasın. Bu terbiyeyi yavaş yavaş karıştırarak çorbaya ekleyin. 2 dk. sonra altını kapatın. Biz 5 kişilik bir aileyiz siz bu tarifi yarıya indirip bir öğünlük yapabilirsiniz kalan balıklarla. Afiyet olsun.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

26 Ocak 2013 Cumartesi

Parabenli Ürünler kansere mi yol açıyor?

İşte çok ünlü ve güvenilen bir diş macunu firmasının ürünü, içinde 2 çeşit paraben var! Lütfen arkasını okumadan ürün almayın!

Lütfen içinde paraben olan kozmetik ürünleri, diş macunlarını ve ilaçların kullanmayın ve çocuklarınıza kullandırtmayın. En iyi markalarda bile var. İçindekiler bölümüne bakın ve ve içinde METHYLPARABEN veya PROPYLPARABEN yazıyorsa kesinlikle kullanmayın. Çocuk ilaçlarının bazılarında da koruyucu madde olarak kullanılıyor. Doktorunuz yazdıysa eczacınızdan aynı ilacın paraben içermeyen muadilini vermesini isteyin. Zaten artık birçok ürünün üzerinde "PARABEN İÇERMEZ" yazılarını görmeye başladık. Parabenin kansere yol açtığıyla ilgili bilimsel çalışmalar var. Parabenler (Metil Propil Butil Etil) raf ömrünü uzatmak içinkatılıyor ürünlere ve ciltte egzama tipi tahriş ve alerjik reaksiyonlara neden olur. Benzoik asidin bir türevidir. Zehirli ve toksik bir maddedir. Parabenler vücutta östrojeni taklit eden maddedir. Göğüs kanseri hastası kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda alınan tümör örnekleri içinde bol miktarda paraben maddesi olduğu ortaya çıkmıştır.
kaynak: http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2011/05/25/yazilar/tip-yazilari/modern-hayat/meme-kanserinin-sebebi-parabenler-olabilir-mi/






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

İlkokula Giden Çocuklar Nasıl Beslenmeli?

Fiziksel ve zihinsel büyümenin en hızlı olduğu ilkokul çağında, çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi çok önemli. Bu çağdaki çocukların beslenmesine gösterilen özen hem okul başarılarını etkiliyor hem de gelecek yıllardaki beslenme alışkanlıklarının temelini atıyor.

Okul çağındaki çocukların sağlıksız yiyeceklerden uzak durarak günlük olarak her besin grubundan tüketmesi gerekiyor. Bu dönemin en önemli öğünü olan kahvaltı ise kesinlikle atlanmamalı. İşte, Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Asuman Akça’dan ilkokula giden çocuklar için beslenme önerileri…

1- KAHVALTI ÖĞÜNÜNÜ ASLA ATLAMAYIN

Okul çağının en önemli öğünü olan kahvaltının asla atlanmaması gerekiyor. Çocuğunuz kahvaltı yapmak istemiyorsa, renkli ve özenli bir masa ile ilgisini çekebilirsiniz. Sabah 07.00-08.00 saatleri kahvaltı için uygun bir zaman dilimi olabilir. Kahvaltıda tüm besin elemanlarını çocuğunuza dengeli bir şekilde sunmaya özen göstermelisiniz. Bunun için, yumurta (omlet veya haşlama), beyaz peynir, pekmez/bal, fındık/ceviz/badem (kavrulmamış), ekmek (tam buğday/tam yulaf/tam çavdar) ya da yulaf gevreği içine kuru meyve, süt/taze sıkılmış meyve suyu (çay önerilmez), mevsime uygun lif ve yeşillik (marul, roka, tere, maydanoz, domates, salatalık, biber) 3-4 zeytin gibi besinlerden oluşan bir kahvaltı hazırlayabilirsiniz. Bazı sabahlar ev yapımı poğaça veya tost da sunabilirsiniz.

2- ARA ÖĞÜNLERDE SAĞLIKLI BESİNLER TERCİH EDİN

Dengeli ve sağlıklı bir beslenme şeklinde ana öğünler kadar ara öğünler de önem arz ediyor. Ara öğünlerde bisküvi, cips, gofret, şekerleme, hazır meyve suyu, asitli içecekler gibi besinler yerine kuru yemiş (badem, ceviz, fındık, kuru kayısı, incir), ev yapımı poğaça veya meyveli kek, meyve, süt ve ayran tercih edebilirsiniz. Öğlen ve akşam yemeklerinde sebze ve life özen göstermelisiniz; kurubaklagil, salatalar, etli sebze yemekleri, makarna ve bulgur pilavı ve yoğurdu tercih edebilirsiniz. Çocuğunuzun haftada iki gün balık ve kırmızı et tüketmesini sağlamalısınız. Tatlı ihtiyacı için de çocuğunuza evde sütlü tatlılar yapabilirsiniz. Vücudumuz için çok önemli olan su tüketimini de unutmamanız gerekir.

3- SAĞLIKLI GELİŞİM İÇİN HER ŞEYDEN AZ AZ TÜKETMELİ

Kışın günler kısa olduğundan, özellikle iştahsız çocukların çok fazla besin tüketmediğini gözlemliyoruz. Bu gibi durumlarda, çok ısrarcı olmadan çocuğunuzun her şeyden az az tüketmesini sağlayabilirsiniz. Yatma vaktinden 1-2 saat önce yeme-içme olayı bitirilme, çocuğunuzu tok mideyle yatağa göndermemelisiniz. Bu hem reflüye neden olabilir hem de sabah tokluk hissi verebileceğinden kahvaltı isteksizliği geliştirir. Düzenli egzersiz ve uyku, çocuğunuzun iştah durumunu etkileyebilir. Bu nedenle çocuğunuzu her gece 9-10 saat uyutmalı ve mümkünse spor yapmasını sağlamalısınız.

4- OKULDAKİ YEMEK LİSTESİ İNCELENMELİ

Çocuğunuz kahvaltı ve öğle yemeğini okulda yiyecekse, yemek listesini çok dikkatle izlemelisiniz. Menünün diyetisyen kontrolünde, temiz, sağlıklı ve yaşa uygun besinlerden seçilerek hazırlandığından emin olmalısınız. Gerekirse bu konuda okul yönetimi ile çekinmeden görüşmeli ve eğer varsa çocuğunuzun sağlığına uymayan konuları da bildirmelisiniz.

Bazı okullarda yemek çıkmıyor ve çocuk evden getirmek zorunda kalıyor. Böyle durumlarda, sabah kahvaltısı için çocuğunuzun beslenme çantasına marul, domates, biberle zenginleştirilmiş bir peynirli tost veya peynirli-yumurtalı sandviç, bir meyve veya bir kutu süt ve ceviz-badem koyabilirsiniz. Öğle yemeği için ise; yine meyve veya ayran eşliğinde ekmek arası köfte, balıklı sandviç veya bir kap içinde sulu olmayan sebze yemeği ve yeşilliklerden zengin bir pratik yemek konulabilir.

5- DİKKAT EKSİKLİĞİNE KARŞI OMEGA 3

Pek çok anne-baba çocuğunun dikkat eksikliğini önlemeye yardımcı bir besin olup olmadığını merak ediyor. Çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite için olabildiğince doğal, sağlıklı, omega 3’ten zengin besinler (soğuk dip balıkları, ceviz, fındık, badem, semiz otu, yeşil yapraklı besinler ve balık yağı) öneriliyor. Haftada en az 500gm ve üstü balık tüketmeyenler için günde 1000 mg EPA, DEHA içeren bir balık yağı takviyesi faydalı olabilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye karşı çocukları beyaz-yapay şekerden ve bunlardan yapılan gıda ve katkı ürünlerden uzak tutmak gerekiyor. Besinlerin yanı sıra düzenli spor ve uyku da çocuğunuzdaki dikkat eksikliğini azaltabilir.

Dikkat eksikliği olan çocuklarda demir eksikliği, vitamin eksikliği veya duyu problemlerinin (görme, alçak frekansları duyamama) araştırılması gerektiği de unutulmamalı.

Bazı çocuklar sağlıklı ama iştahsız olabiliyor. Bu gibi durumlarda, doktor önerisi ile olmak şartıyla kış aylarında vitamin, balık yağı ve çinko takviyesi yapılabilir. Yazın güneşlenen, deniz banyosu yapan, yoğurt, kefir, doğal süt, hayvansal ürün ve bal tüketen çocukların vitamin eksikliği genellikle görülmez. Vitamin alımında özellikle meyve ve sebzelerin gücünü unutmamalısınız.

6- İLKOKUL ÇOCUKLARI ORTALAMA 9 SAAT UYUMALI

Çocukların gelişimini ve derslerindeki başarılarını en az beslenme kadar etkileyen diğer faktör ise uyku. Çocuğunuzu yatış saati 21.00-22.00’yi geçmeyecek şekilde en az 9 saat uyutmalısınız. Uyku sırasında karnı tok, odası karanlık ya da ışıksız olmamalı. Ancak tatil geceleri oyun, televizyon ve bilgisayar için, biraz daha tolerans gösterebilirsiniz.

kaynak: Acıbadem Hastanesinin sitesinden alıntıdır.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

25 Ocak 2013 Cuma

Morpa Çocuk'tan Hassas Anne üyelerine muhteşem hediye! Üye olun kaçırmayın!

Resmin üstüne tıklayıp büyütebilirsiniz

Morpa Çocuk ; okul öncesi çocuklarına ve ailelerine destek olmak için hazırlanmış, Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi müfredatına uygun, internet üzerinden kullanılan bilgisayar destekli bir eğitim yazılımıdır. Morpa Çocuk’ta öyküler, çizgi filmler, belgeseller, tiyatrolar, eğlenceli alıştırmalar, etkileşimli çalışmalar, eğitsel oyunlar, aile eğitimleri, etkinlik havuzu, e-kütüphane gibi eğitici ve eğlendirici bölümler var. www.morpacocuk.com.tr den girip kullanıcı adınız ve şifrenizle 1 yıl boyunca ücretsiz yararlanabileceksiniz.

Bu 60 tl değerindeki muhteşem hediyeye sahip olmak için yapmanız gerekenler:
1.Lütfen Hassas Anne’ye www.facebook.com/1hassasanne adresinde beğen (like) tuşuna basıp üye olun.
2. Bu yazının altındaki F yani facebook butonuna basıp sonra çıkan ekranda Bağlantıyı paylaş'a basıp bu yazıyı arkadaşlarınızla paylaşın
3. Facebook isminizi ve kullanıma açık e-mail adresinizi hassasanne@gmail.com adresine gönderin
Bu hediye 26.01.2013-10.02.2013 tarihleri arasında sadece bu 3 koşulu yerine getirmiş olanlara verilecektir. E-mail adresinizi verdikten sonra kullanıcı adınızın ve şifrenizin size ulaşması birkaç gün sürecektir. Lütfen sabırlı olunuz.
E-mailinizi vererek Hassas Anne'ye e-mail aracılığıyla da üye olmuş olacaksınız ve Hassas Anne'den ve Morpa Çocuk'tan size e-mail gelmesini kabul etmiş sayılacaksınız. Morpa Çocuk kullanıcı adınız ve şifreniz sizin belirttiğiniz e-mail adresine gelecektir. O nedenle mutlaka gerçek ve kullandığınız bir e-mail adresi veriniz.
Morpa Çocuk’a bu harika hediyesi için çok teşekkür ediyoruz. Hassas Anne olmak bir ayrıcalıktır.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

24 Ocak 2013 Perşembe

Hassas Anne sitemi Instagram'da takip edebilirsiniz

Instagram hesabınız varsa 3 kuzumun resimlerini http://followgram.me/1hassasanne den takip edebilirsiniz. Follow- takip et tuşuna basarak resimlerimizi takip edebilirsiniz :)






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Alkollü araba kullanmayın, kullandırtmayın ve alkollü şöförlerin arabasına binmeyin



En Hassas olduğum konuya bugün değinmek istiyorum. Kimseyi üzmek değil niyetim sadece örnek olmak. Lütfen alkollü araba kullanmayın ve alkollü kişilerin kullandığı arabalara binmeyin. Çocuklarınıza örnek olun. Siz alkollü araba kullanmazsanız onların da kullanmama olasılıkları çok büyük. Sizi alkollü araba kullanırken görürlerse siz onlara ne kadar kullanma derseniz deyin hiçbir manası yok. Bu konu benim için çok önemli çünkü 20 Ağustos 1998'de ben 22 yaşındayken canım annemle babamı alkollü bir şöför yüzünden trafik kazasında kaybettim. Ben de mucizevi bir şekilde kaburga ve omuz kırıklarıyla kurtuldum. Lütfen alkollü araba kullanmayın, kullandırtmayın ve alkollü şöförlerin arabasına binmeyin. Yaşasaydı bugün anneciğimin 61. doğumgünü olacaktı ama 46 yaşında aramızdan ayrıldı. Bu resim çok sevdiğim bir resimdir anne ve babamla. Mekanları cennet olsun inşallah. Dualarınızda olsunlar. Bu vesileyle onları anmış oldum. Sizi üzdüysem affedin.





Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Hassas Annelere ve Babalara süper bir hediye geliyor

Facebook'taki Hassas Anne sayfamızda 2000 kişiyi geçti takipçilerimiz. Bunu kutlamak için bu akşam hepinize çok güzel bir hediye geliyor:) Takipte olun:) İnanamayacaksınız Hassas Anneler ve Babalar!
Çocuklarınızın bayılacağı ve onların gelişimine bir yıl boyunca harika bir katkısı olacak bu hediyemin!!!!
Facebook'ta beğenmek için www.facebook.com/1hassasanne adresine gidip beğen butonuna basın







Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Sevdiğinizi gösterin

Ben: Oğlum seni çok sevdiğimi söylemiş miydim?
Alper (5,5): Evet
Ben: Ne zaman söyledim?
Alper: Her zaman söylüyorsun anneciğim!

Aferin bana! Her zaman söylerim 3 kuzuma da onları çok sevdiğimi, hep sarılırım öperim. Babaları da aynı şekilde. Siz de hep söyleyin onlara onları çok sevdiğinizi ve sarılın, öpün. Zaten yapıyorum diyorsunuz biliyorum ama inanın ne kadar yapsak az :) Bu hem onları sevgi dolu insanlar yapıyor hem de özgüvenlerinin gelişmesini sağlıyor.
İlkokul 1'e giden oğlumun ilk şikayeti neydi biliyor musunuz?
"Sınıftaki diğer çocuklara çok sarılması ve onları öpmesi!" Tabii ki artık fazla yapmamasını söyledim ve bizi ve kardeşlerini öpmeye sarılmaya devam etmesini tavsiye ettim. Ne yapsın çocuk bunu gördü bizlerden ve sevgisini böyle ifade ediyor. Vuran kıran agresif çoocuklardan olmasına tercih ederim. Çocuklar bizden gördüklerini ve bizim yaptıklarımızı benimsiyorlar ve mutlaka uyguluyorlar. Onlarla konuşurken bu nedenle dikkatli olun çünkü kendi söylediklerinizi gün gelecek onlardan duyacaksınız. Sevgi dolu günler dilerim Hassas Anneler ve Babalar






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

23 Ocak 2013 Çarşamba

Elektrik faturanızı nasıl azaltırsınız?

Eğer elektrik aboneliğiniz buna uygunsa saat 22.00-06.00 saatleri arasında elektriği %40 indirimli kullanabıldiğinizi biliyor musunuz? Ben son 7 aydır çamaşır ve bulaşık makinesini ve kurutucuyu gece 10'dan sonra çalıştırmaya başladım ve elektrik faturamızda büyük bir düşüş oldu. Özellikle fırın ve kurutucu çok elektrik harcayan aletler. Siz de deneyin elektrik faturanızdaki değişimi farkedeceksiniz. Aboneliğinizin buna uygun olup olmadığını Tedaş'a giderek veya arayarak kontrol edebilirsiniz.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Çocuğunuzun boyu ve kilosu kaçıncı persentilde?

Anneler her zaman çocuklarının boyunun ve kilosunun yaşıtlarına göre nasıl olduğunu merak ederler. Doktorlar da bunu söylerken çocuğunuz ..inci persentilde diye ifade ederler. Bu ne demektir? Bu sayı ne ifade eder? Şöyle ki diyelim ki doktorunuz size çocuğunuz 75. persentil'de dedi. Bu demektir ki çocuğunuz aynı yaştaki ve aynı cinsiyetteki çocukların yüzde 75inden daha uzun veya kilosu daha fazla. 50. persentil'de demek çocuğunuz ortalama bir boyda veya kiloda demektir. Tabii ki boyda ve kiloda aynı persentilde olması da iyi olur yani hem boyda hem kiloda 75. persentildeyse kilosu boyuna göre iyi demektir. Boyu 75. persentilde kilosu 25. persentildeyse kilosu boyuna göre biraz az demektir yani daha çok yemesi gerek! Biraz karışık ama en basit böyle anlatabildim. Çocuğun boydaki persentili genellikle anne ve babasının boyuna paralel olarak gidiyor. Bu persentilleri veren güzel bir site karşıma çıktı paylaşmak istedim. Buradan kolaylıkla hesaplarsınız. Burası aynı zamanda boyun kiloya oranını da veriyor.

O-3 yaş persentil hesaplama:
http://www.hesapmakinesi.biz/kilo-hesaplamalari/bebek-boy-kilo-persentil-hesaplama/
3 yaş üstü persentil hesaplama:
http://www.hesapmakinesi.biz/kilo-hesaplamalari/3-yas-ustu-cocuklarda-persentil-hesaplama/




Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Hamile Hassas Anneler, hastane çantanız (bavulunuz) hazır mı? İşte size dünyanın en ayrıntılı "hastane çantasında olması gerekenler" listesi!!!



                                   

                                         Alper'e hamileyken 2007

                         

                             Esin ve Sevinç'in doğumuna 2 hafta kala 2009

Doğuma hazırlık: Hastane çantanız hazır mı?

Doğum için hastaneye giderken yanınıza alacağınız çantada neler olmalı? Siz ve bebeğiniz için yanınıza neler almalısınız? Bu liste tabii ki abartılı bir liste, hepsine ihtiyacınız olmaz ama sadece size fikir vermesi için bu kadar ayrıntılı yazdım. Normal doğum yapanlar hastanede 1 veya 2 gün kalacakları için çok az şeyle idare ederler ama sezaryen olup 3-4 gün kalacaklar daha fazla şeye ihtiyaç duyacaklardır. Ben 4 gece kalmıştım sezaryen olduğum ve kızlarım da erken doğup yoğun bakımda oldukları için. Her ihtimali düşünerek bence 36. haftada çantanız hazır olsun. Eğer erken doğum tehlikesi varsa veya çoğul hamilelikse 32. Haftada çantanız kapıda olsun :)

Sizin için:

İnsan içine çıkabileceğiniz şık bir pijama takımı veya gecelik-2 adet

Gece herkes gittikten sonra giyeceğiniz önü emzirme için açılabilen rahat gecelik

Emzirme sütyeni ve göğüs pedleri

En kalın orkidlerden bir paket

Deodorant, sevdiğiniz şampuan ve saç kreminden küçük şişelere biraz koyun

Makyaj malzemesi, tarak, saç şekillendiren makineleriniz, makyaj çıkartıcı, lens suyu

Arnica krem- sezaryen dikişlerine sürülüyor daha az morarma oluyor (doktorunuzdan onay alın)

Göz bandı- hemşireler sık sık girip ışıkları açıp tansiyonunuza ateşinize baktıklarında uyanmamak için

Kağıt ve kalem, ziyaretçi defteri

Doğumu haber vereceğiniz insanların listesi

Kimliğiniz- hastanede işlemler için

Bozuk para-hastanedeki makinelerden birşeyler almak için

Rahat terlikler ve çoraplar

Kırmızı lohusa tacı veya kurdelesi, saçınızı toplamak için toka

Eve dönerken giyeceğiniz havalı bir kıyafet -normal bedeninizden 2 beden büyük

Sıkılmanızı önleyecek kitap, dergi ve tablet bilgisayar

Şarjı tam dolu fotoğraf makinesi ve kamera

Fotoğraf makinesinden bilgisayara aktarma kablosu!

Dizüstü bilgisayar

Cep telefonunuz ve şarj aleti

Kullanacaksanız göğüs pompası, göğüs ucu kremi (lansinoh)

Emzirme yastığı

El , vücut ve dudak kremi-hastane havası cildi çok kurutur

Islak Mendil, 1 rulo kağıt havlu, kolonya

Alışık olduğunuz yastıklar, güzel bir nevresim takımı (kız bebek için pembe, erkek bebek için mavi)

Meyve suları, şişe su-bunlara hastanede çok pahalıya satılıyor

Kuru meyveler, kuruyemişler

Müzik dinlemek için Cd veya Mp3 çalar ve sevdiğiniz müzikler


Bebeğiniz için:

Araba koltuğu-mutlaka mutlaka

Bebek battaniyesi-sarılık olmasın diye sarı kullanılır bazen

2-3 uzun kollu tulum

Yaz ayları için 2-3 kısa kollu tulum

Kış ayları için mont gibi tulumlardan

Yenidoğan bezleri ve ıslak mendilleri

2-3 çorap ve şapka

Hastane çıkış havalı kıyafeti

Hastane odasını süsleyecekseniz kapı ve oda süsleri

Oğlunuz doğumdan 1-2 gün sonra sünnet olacaksa minik bir sünnet şapkası ve Maşallah yazısı! (Bizim Alper için sünnet kıyafetleri satan bir yere yaptırtmıştım. Kafanın çapı 35cm olacak dersiniz)

Eğer doğacak bebeğin abileri veya ablaları varsa onlar için abi-abla olma hediyesi. Bebekten onlara hediye

Abi ve ablaların çerçeveli resimleri- odaya girip bunu gördüklerinde sevinecekler. Alper 1,5 yaşında olmasına rağmen farketmişti ve çok mutlu olmuştu

Hastanenize neleri verdiklerini sorun ve onları bu listeden çıkarın. Mesela bazı hastaneler bebek bezi ve ıslak mendil veriyor. Lohusa şerbeti getiriyor ve bedava kuaför hizmeti veriyor. Bunları öğrenin.

Evet Hastane “bavulunuz” hazırsa artık heyecanlı bekleyiş daha da zevkli:)


Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

22 Ocak 2013 Salı

Dondurucuyu kullanarak zaman kazanın




İşte dondurucuya atılmak için kurumayı bekleyen şoklanmış fasulyeler ve haşlanmış mısırlar

Ben dondurucuyu çok kullanıyorum. Zamanında alıyorum sebzeleri ve meyveleri atıyorum dondurucuya sonra kullanıyorum canımız çektikçe. Yazın vişne, kayısı ve erikleri atıyorum. Kışın kayısıları çözüp yiyoruz. Vişne ve erikleri de komposto yapıyorum. Mısırları haşlıyorum soğutuyorum dondurucuya atıyorum. Sonra çıkarınca çözmeden kaynar suya atıyorum 5 dakikada hazır!

Günlük gelen veya yatılı yardımcım olmadığı için 3 çocukla yemek çok zamanımı alıyor. Bu konuda da pratik çözümler geliştirmek zorunda kaldım. Mesela kıymayı 2 kilo alıyorum, köfte yapıyorum ve günlük yiyeceğimiz kadar (biz 5 kişi 25 köfte yiyoruz) ayırıyorum ve üstüne tarih yazıyorum atıyorum dondurucuya. Çok pratik oluyor. Bir tane organik tavuk alıyorum güzelce bol suyla haşlıyorum. Onun suyuna hem şehriyeli tavuk çorbası yapıyorum hem de 5 bardak pirinçten pila yapıyorum. Tavukları didiyorum pilavla karıştıırıyorum ve tavuklu pilav oluyor. O gün yiyeceğimiz kadarını yiyoruz. kalanından da 3 günlük yemek çıkıyor ayrı ayrı dondurucuya atıyorum. İşte bir kerede 4 günlük yemek yapmış oldum. Aynı şekilde bulgur pilavını da 5 bardak bulgurdan yapıp 3 günlük yemek yapmış oluyorum. Etli nohudu ve çocukların kıymalı sebzeli çorbasını da çok yapıp donduruyorum. sosyete mantısı da dondurucuda olmalı, misafire bile çıkartabilirsiniz. Üstüne yoğurt ve domates sosla misss:)

Ertesi gün dışarda işlerim yoğunsa ve yemek yapamayacaksam yarın yiyeceğimiz yemeği dondurucudan çıkartıp buzdolabının alt gözüne koyuyorum. Biliyorsunuz en sağlıklı bu şekilde çözülüyor buzluktan çıkanlar.

Kısaca dondurucuya attığım yemekler şöyle:

Çocukların kıymalı 10 sebzeli çorbası-köfte-tavuklu pilav-bulgur pilavı- kıymalı bezelye yemeği-etli nohut-kıymalı mercimek-şehriyeli pilav- sigara böreği-sosyete mantısı

Aşağıdaki bilgileri de bir internet sitesinden aldım ve çok yararlandım.

        Gıdalar Dondurucuya Girmeden Yapılması Gerekli İşlemler

Bu işlemleri, genel olarak “ön işlem, dondurma ve çözme” şeklinde sıralayabiliriz.

Öncelikle dondurulacak sebze ve meyveler zedelenmemiş, taze ve iyi vasıfta olmalıdır. Sebze ve meyvelerin en iyileri seçilerek, hijyenik bir ortamda yıkanıp temizlenmeli, yıkanıp temizlenen sebzelerden gerekene “şok haşlama” yapılmalıdır. Sonrasında soğuk suya konulmalıdır. Böylece sebzelerin renklerinin bozulmaması ve bakterilerin öldürülmesi sağlanmış olur.

“Şok haşlama”, her sebze için olmaz. Haşlama yapılacak gıdalardan; doğranmış lahana 1.5, patlıcan 4, yeşil fasulye 2-3, soğan ve ıspanak 2, kabak 1, bezelye 2-3, havuç 3-5, karnabahar, biber ve kereviz 3’er dakika haşlanır.

Pırasa, soğan, yeşilbiber, dolma biber ise yıkanıp ayıklanır ve kurulandıktan sonra haşlamadan poşetlere konularak dondurulabilir.

Haşlanan sebzelerin de suları iyice süzülmeli, kâğıt havlularla kurutulmalıdır. Böylece poşette birikebilecek buzlu su kristalleri, sebzenin niteliğini bozmamış olur. Gerek sebzeler, gerekse et ve diğer yiyecekler, bir kerede pişirilecek porsiyonlar hâlinde paketlere konulmalıdır.
Poşet olarak alüminyum folyo yerine plastik torba ve streç film kullanılmalıdır. Buzdolabı poşetlerine konulurken hava, koku, nem geçirmemesine dikkat edilmeli ve üzerine tarihi yazılmalıdır.

Meyvelerin ise, zedesiz olanları seçilmeli, yıkanmalı, çekirdekleri çıkarılmalı, kabukları soyulmalı ve doğranmalıdır. Saklama kaplarında bir miktar boşluk kalacak şekilde yerleştirilmelidir. Çünkü meyveler genleşir, çilek, kiraz gibi bazı meyveler ise, doğrudan dondurulabilir. Meyveler aslâ haşlanmamalıdır!.

Anlatılan hususlara dikkat edildikten sonra poşetlere ve kaplara konulan meyve ve sebzeler, eksi 18 ya da eksi 21 derecede dondurucuya konulur.
Dondurma ile ortamdaki su tutulup mikro-biyolojik faaliyet durdurulursa da enzim faaliyeti devam edeceği için vitamin ve mineral kayıpları da görülür. 

Gıda mühendisi Akif Kundakçı’nın verdiği bilgiye göre, dondurulan yeşil sebzelerin renklerinde açılma görülmektedir. Meselâ bezelye eksi 12 derecede bir yıl depolanırsa, B vitaminin tamamı parçalanır. Şayet eksi 18 derecede depolanırsa, C vitamininin % 10’u kaybolur. Balık eti için de eksi 18 derecede 9 ay saklama, balıktaki E vitamininin % 50’sini kaybettirir.

Dondurulmuş Ürünlerle İlgili Bilinmesi Gereken Diğer Hususları Şöyle Sıralayabiliriz: 


1- Dondurulmuş ürünler çözdürüldükten sonra, aslâ tekrar dondurucuya konulmamalıdır.

2- Sebzeler, pişirme suyuna çözdürmeden atılmalıdır. Eğer çözülerek pişirilirse, hücre yapıları bozulur ve besleyicilik değerleri kaybolur.

3- Donmuş sebzelerin pişme süreleri, taze sebzelere oranla 3 kat daha kısadır.

4- Et ve ürünlerini çözdürerek aynı taze et pişirir gibi pişirmek gerekir. Fakat çözdürme işlemi, buzdolabında eksi 4 derecede olmalıdır.

5- Dondurulacak yemeklere fazla miktarda baharat konulmamalıdır. Zira baharatların tadı, dondurulduktan sonra daha da keskinleşir.

6- Kızartılmış gıdaları dondurmamak gerekir. Çünkü lastik gibi bir yapı kazanırlar.


İyi bir dondurma işleminde, sığır, koyun, tavuk etleri 6-12 ay, dana eti 4-14 ay, balık eti 2-8 ay, meyve ve sebzeler ise 6-24 ay arasında başarı ile saklanabilir.
Elektrikler kesilince derin dondurucular açılmamalıdır. Eğer içi doluysa, iki gün kadar sıfır derecede, az doluysa 24 saat sıfır derecede gıdalar bozulmadan kalabilir. Az dolu olan derin dondurucular, daha uzun süre dayanması için buz poşetleri ile doldurularak daha uzun süre gıdaların bozulmadan kalması sağlanabilir.
kaynak: 
http://www.sebnemdergisi.com/Print.php?No=d048s032m1

Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

İlkokula Giden Çocuklar Nasıl Beslenmeli?

İşte benim ilkokula giden Fenerbahçeli oğlum Alper'in beslenme çantası:)

Fiziksel ve zihinsel büyümenin en hızlı olduğu ilkokul çağında, çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi çok önemli. Bu çağdaki çocukların beslenmesine gösterilen özen hem okul başarılarını etkiliyor hem de gelecek yıllardaki beslenme alışkanlıklarının temelini atıyor.

Okul çağındaki çocukların sağlıksız yiyeceklerden uzak durarak günlük olarak her besin grubundan tüketmesi gerekiyor. Bu dönemin en önemli öğünü olan kahvaltı ise kesinlikle atlanmamalı.


Ana Sayfaya Dönün

Şimdi tıkalı burun sezonu, nasıl açacaksınız o minik burunları?


Ben yıllardır eczaneden 4 liraya 1 kilo cam serum fizyolojik alip iğnesiz enjektörle 3 yavrumun burunlarını açiyorum. O küçücük serum fizyolojiklere boşuna anlamsız paralar vermiyorum. İğneli enjektörü şişenin tepesindeki plastik tıpaya batırın şişeyi ters çevirip enjektöre serum fizyolojiği doldurun. İğnesini çıkartın ve çocuğunuzun burnuna iğnesiz enjektörle sıkın ve burnunu açın. Uzun süre gidiyor. Reklamın şirinliğine aldanmayın. İsterseniz kendiniz ılık suya tuzu karıştırıp yapabilirsiniz ama doğru oranı tutturmak gerekiyor. Bunu almak bana daha cazip geliyor.

Prof. Ahmet Rasim Küçükusta'nın harika yazısı durumu anlatıyor: Serum fizyolojik gerçeği

Bir de Otri Bebe diye bir ürün var eczanelerde onu da ne kadar tavsiye etsem az. Bebeğinizin burnuna tuzlu suyu veya serum fizyolojiği sıktıktan sonra Otribebenin bir ucunu bebeğinizin burnuna azıcık sokuyorsunuz, diğer ucunu da ağzınıza alıyorsunuz. Çok kuvvetli olmamak kaydıyla çekiyorsunuz. Merak etmeyin sümükler ağzınıza gelmez arada filtre var onlar orada kalıyor. Setin içinde bu boru ve yedek ağızlar var. Açıkçası ben her kullanımdan sonra atmadım uçları. Çok iyi yıkadım ve sterilize ettim yeniden kullandım. İki burnu da böyle açın. Tabii çocuklar 2-3 yaşına gelip kendileri sümkürmeye başlayınca buna gerek kalmıyor.



kaynak: www.otribebe.com.tr

Unutmayın özellikle hastalık döneminde burnu açık olan çocuk daha rahat uyur ve beslenir. Burnunu iyi açamazsanız bu orta kulak enfeksiyonuna neden olabilir. Hasta bir çocuğa bir günde 3-4 kere bu burun açma işlemini yapmanız gerekebilir. 




Doktorumuz hastalık zamanı burun açıklığı ve rahat uyku için cold mix denilen okaliptüs ve ladin yağından oluşan damlalardan yastığına ve kıyafetlerinin önüne damlatmamızı söyledi. Gerçekten çok faydasını gördük ama sadece 2-3 damla damlattık fazlası dokunabilir. 

Hastalık zamanı benim en önem verdiğim şey çocukların burunlarının açık olmasıdır. Prof. Mehmet Öz de herkesin her gün burnunu tuzlu suyla temizlemesi gerektiğini söylüyor. Kışın neredeyse her gece yatmadan önce çocukların burnunu açarız onlar da rahat uyurlar. Hatta kendileri gelir "anneciğim burnumu açar mısın?" derler. Hastalıkları çocukları az giydirerek, ılık duş yaptırarak, burunlarını açık tutarak ve evin ısısını düşürerek ilaçsız atlatıyoruz. Ateş düşürücülerden ve öksürük şuruplarından uzak durmaya çalışıyoruz.





Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Çocuğunuz düştüğünde, bir yerini çarptığında veya kestiğinde ne yapmak gerekiyor?

Kantaron yağının faydaları
Düşmelerde veya çarpıp morarmalarda mutlaka 30 dk. buz koyun. Buzu bir tülbent veya kağıt havlu ile koyun ki cildine zarar vermesin. Sonra Arnica krem sürün morarmayı önler, 2 saat sonra kantaron yağı sürün,acısını alır ve iz kalmasını önler. Kantaron yağı sızma zeytinyağına sarı kantaron çiçekleri katıp güneşte pişirerek yapılıyor. Rengi kırmızı olmalı açınca sızma zeytinyağı kokmalı. Kantaron yağı özellikle yanıklarda ve kesiklerde çok etkili. Acıyı alıyor ve iz kalmasını önlüyor. Yarayı bir antiseptikle temizledikten sonra direkt açık yaraya sürebiliyorsunuz. Hücre yenileyici özelliği ile iyileşmeyi hızlandırıyor. Tabii ki bu tavsiye sadece benim tecrübelerimi içeriyor, önce doktorunuza sorun ve onu dinleyin.







Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Çocuğunuz birdenbire kusmaya başladı. Ne yapmak lazım?

Tabii ki öncelikle doktorunuza danışın. Ne olmuş olabilir? Eğer gıda zehirlenmesi olmadıysa büyük ihtimalle adenovirüs veya rotavirüs tarzı bir virüs kapmıştır (Buna mide gribi de deniyor) ve 2 gün filan ne yese kusacaktır. Buna ishal de eklenebilir. Zorla fazla birşey yedirmeyin zaten yemek istemeyecektir. Yudum yudum su içirin, doktorunuz belki mineralleri ve vitaminleri alması için toz bir ilaç verir doktorunuz alsın dediyse onu mutlaka verin. Kuru ekmek, yoğurt az az verin. Ne seviyorsa ne yiyebiliyorsa onu verin. Yemesi için zorlamayın kusabiliyorlar. Siz hasta olunca birşey yiyebiliyor musunuz?

Diğer çocuklarla kesinlikle görüştürmeyin yazık başka çocuklara hasta olmasınlar. Bu virüsler çok bulaşıcı oluyor. 2-3 gün en az okula gitmesin. Zaten inanılmaz halsiz oluyorlar yürüyemiyorlar bile. Kardeşlerinden mümkün olduğu kadar uzak tutun. Kesinlikle aynı bardağı ve tabağı kullanmamalarını söyleyin. Evdeki bütün havluları kaldırın, sadece kağıt havlu kullanın 3-4 gün. Evdeki halıları kaldırın. Koltukların üzerine çarşaf pike serin. Evdeki laptoplardan tabletlerden uzak tutun. Oğlum küçükken laptopumun üzerine kusarak onu öldürmüştü.  Biz bu durumu 3 kere yaşadık ve gerçekten zor günler geçirdik. Bunun ilacı yok ama düzelmezse yeniden doktora gidin. En azından doktorunuzu mutlaka telefonla arayın ve danışın. En önemlisi çocuğu dinlendirin, su içirin ve diğer çocuklardan uzak tutun. Siz de ellerinizi sık sık yıkayın size de bulaşabilir. Okul çok faydalı çocuklara ama ah şu hastalıkları getirmese evimize...
Bu konuyla ilgili güzel bir yazıya buradan ulaşabilirsiniz

http://www.aksam.com.tr/cocuklari-tehdit-eden-hastalik-kusma,-ishal,-ates-mide-gribi-5416y.html






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

İki sağlıklı ve kolay tarif





Bugün menüde çok sağlıklı iki yemek var. Eminim çocuklarınız bunlara bayılacaklar. Önce sebzeli süzme yoğurdu reddedip sade yoğurt isteyebilirler ama her Hassas Anne gibi bir yolunu bulup onlara bunu yedirin çünkü bu onlar için çok faydalı :) Bulgur da pilav yerine daha sağlıklı bir alternatif.


Kerevizli, salatalıklı, kabaklı süzme yoğurt

1 büyük kabak, 3 salatalık, bir baş kereviz rendeleyin. Kerevizi limon suyuyla karıştırın kararmasın. Hepsini sık delikli bir süzgeçe koyun ve iyice suyunu sıkın.
750 gr süzme yoğurdu bir kaseye koyun, rendelediklerinizi ekleyin. ½ bardak dişe gelir doğranmış ceviz, ¼ demet doğranmış dereotu, ¼ demet doğranmış taze nane, 3 kaşık sızma zeytinyağı, tuz katın karıştırın. Taze nane yapraklarıyla süsleyin. Afiyet olsun.

Kırmızı Biberli Naneli Bulgur Pilavı

5 kaşık sızma zeytinyağı ve 1 küçük soğanı az kavurun. 1,5 kaşık biber salçası ekleyin 2 dk. daha kavurun. 3 bardak yıkanmış pilavlık bulguru ekleyin 3 dk. daha kavurun. Küçük doğranmış 2 büyük kırmızı biber, 1/3 bardak kuru nane, tuz ve 5 bardak kaynar su veya etsuyu ekleyin. Karıştırın ve kapağını kapatıp kısık ateşte pişirin. Arada sırada karıştırın ama çok karıştırmayın. Suyunu çekince altını kapatın ve üstüne havlu örtün. En az 30 dk. dinlensin. Afiyet olsun.





Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Çöp Ev Olduysak Bir Nedeni Var! Geri Dönüşüm Zamanı


Hassas Anneler sadece çocukları konusunda değil çevre konusunda da hassas olmalı. Sonuçta çocuklarımıza ve torunlarımıza daha güzel bir dünya bırakmalıyız. Bunu da ancak geri dönüşüm yaparak başarabiliriz. Daha çok yapabileceğimiz şeyler var ama en azından bunu yapmamazlık edemeyiz. Lütfen geri dönüşebilecek çöplerinizi ayrıştırarak geri dönüşüm çöp bidonlarına atınız. Bunları biriktirirken ev biraz çöp eve dönüyor ama ben bu görüntüyü gördüğümde nedense rahatsız olmuyorum hatta kendimle hafiften gurur bile duyuyorum. Lütfen siz de üstünüze düşen görevi yapın ve enerjiye dönüşebilecek değerli ambalajları, metalleri, camları ve kağıtları çöpe atmayın.

Neden Geri Dönüşüm?
Sadece 1 metal içecek kutusunun geri dönüşümünden elde edilen enerji ile 100 Watt’lık bir ampul 20 saat çalıştırılır.
Geri dönüştürülen 1 ton cam atık ile 100 litre petrol tasarrufu sağlanır.
Geri dönüştürülen 1 ton kağıt/karton atık ile 17 ağacın hayatı kurtulur.
Plastik ambalaj ve atıklarının geri dönüşümünden, elyaf içeren tekstil ürünleri, atık su boruları ve marley gibi malzemeler üretilir.
Kompozit ambalaj atıklarının geri dönüşümünden, karton koliler, yalıtım malzemeleri ve mobilya gibi ürünler üretilir.

Neler geri dönüştürülebilir?
Plastik Ambalajlar
Polietilen (PE): Çamaşır suyu, deterjan ve şampuan şişeleri, motor yağı şişeleri, çöp torbaları gibi birçok kullanım alanı vardır.

Polivinilklorür (PVC): Su ve sıvı deterjanların, bazı kimyasal maddelerin, sağlık ve kozmetik ürünlerinin ambalajlarında kullanılır.

Polipropilen (PP): Polipropilenden, deterjan kutularının kapakları, margarin kapları gibi ambalaj malzemeleri üretilir.

Polistren (PS): Yoğurt ve margarin kapaklarında yoğun olarak kullanılmaktadır.

Polietilentetraftalat (PET): PET genellikle su, meşrubat ve yağ şişelerinin ambalajlanmasında kullanılır.

Metal Ambalajlar
Günlük hayatımızda sık olarak kullandığımız yağ tenekeleri konserve kutuları ve meşrubat kutuları

Cam Ambalajlar
cam şişe ve kavanoz olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Kağıt / Karton Ambalajlar
Kağıt ve karton en çok kullanılan ambalaj malzemesi türüdür.

Kompozitler (Meşrubat ve İçecek Kartonları)
Süt ve meşrubat kutuları, çorba ambalajları, kahve ambalajları vb.

kaynak: Çevre Koruma ve Ambalaj atıkları Değerlendirme Vakfı

Ayrıca kullanılmış yağlarınızı lütfen lavaboya dökmeyin. 4442845 'i ararsanız bu yağları gelip sizden toplayıp biodizele dönüştürüyorlar. Böylece hem çevreyi kirletmiyorsunuz hem de lavabolarınızın tıkanmasını önlüyorsunuz. Harika bir hizmet. lavaboya dökülen 1 litre sıvı yağ, 1 milyon litre suyu kirletmektedir. Bu linkten daha fazla bilgi alabilirsiniz.
http://ezici.com.tr/BIO.asp?p=14&s=sakin-dokmeyin-elektrige-donusturelim.xml







Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

İçinde Paraben olan ürünler kanserojen mi?

Lütfen içinde paraben olan kozmetik ürünleri, diş macunlarını ve ilaçların kullanmayın ve çocuklarınıza kullandırtmayın. En iyi markalarda bile var. İçindekiler bölümüne bakın ve ve içinde METHYLPARABEN veya PROPYLPARABEN yazıyorsa kesinlikle kullanmayın. Çocuk ilaçlarının bazılarında da koruyucu madde olarak kullanılıyor. Doktorunuz yazdıysa eczacınızdan aynı ilacın paraben içermeyen muadilini vermesini isteyin. Zaten artık birçok ürünün üzerinde "PARABEN İÇERMEZ" yazılarını görmeye başladık. Parabenin kansere yol açtığıyla ilgili bilimsel çalışmalar var. Parabenler (Metil Propil Butil Etil) raf ömrünü uzatıcı olarak kullanılır ve ciltte egzama tipi tahriş ve alerjik reaksiyonlara sebep olur. Benzoik asidin bir türevidir. Zehirli ve toksik bir maddedir. Parabenler vücutta östrojeni taklit eden madde olarak bilinir. Göğüs kanseri hastası kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda alınan tümör örnekleri içinde bol miktarda paraben maddesi olduğu ortaya çıkmıştır.
kaynak: http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2011/05/25/yazilar/tip-yazilari/modern-hayat/meme-kanserinin-sebebi-parabenler-olabilir-mi/


Ana Sayfaya Dönün

Not: Yazılarım sadece benim şahsi fikrimi ve tecrübelerimi yansıtır. Mutlaka sadece doktorunuzu dinleyin. Tavsiyelerimi dinlediğiniz için olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Çok basit ve leziz irmik helvası tarifim


150 gr tereyağı ve 2 paket fıstık kavur. 1 paket irmiği ekle 8 dk kısık ateşte kavur. 2 bardak ılık süt ve 1,5 bardak ılık su ekle 5 dk. kavur. 2 bardak şeker ekle. sadece 1 dk. iyice karıştır. Altını kapat, kapağını kapat ve havluyla sar. 30 dk. sonra afiyet olsun. üstüne dondurma koyarsanız daha da güzel olur.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Tavsiyelerime uyarsanız olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

21 Ocak 2013 Pazartesi

Çocuklar için bol sebzeli etli yemek


Çocuklar için yaptığım bol sebzeli etli yemeğimin tarifi. Bunu sevmeyen çocuk yoktur. Öncelikle söylediğim bütün sebzeler küçük doğranacak aklınızda olsun. Bebek için yapıyorsanız rondodan geçirin ama 9 aydan sonra kesinlikle rondo kullanmayın pütürlü yemeye alışsınlar. Sebzeleri sirkeli suda 4 dk bekletin ve güzelce durulayın lütfen. Ben 15 günde bir 5 kiloluk büyük bir tencerede yapıyorum bunu. O gün yiyorlar, kalanını günlük yiyecekleri kadar cam kaplara ayırıp donduruyorum. Her an bu sağlıklı yemek hazır oluyor. Dışarı çıkarken de yanınıza alabilirsiniz. Bir gece önceden buzluktan buzdolabının alt tarafına indirip çözdürün.
1 soğan+2 havuç+250 gram kıyma, organik tavuk veya küçücük doğranmış et + 1 kaşık tatlı biber şalçası+ 4 kaşık zeytinyağı 10 dakika pişirin
6-8 bardak kaynar su ekleyin
2 patates+biraz bal kabağı+ 1 bardak pirinç+ 1 bardak yıkanmış kırmızı mercimek ekleyip 10 dk pişirin
1 kabak+biraz yer elması+ 1 tatlı kırmızı biber+ bir küçük baş kereviz ekleyin 10 dk pişirin
çok küçük doğranmış yarım demet maydanoz+ yarım demet dereotu ekle. 5 dk daha pişir afiyet olsun.
Bir kase bundan yerler, sonra da bir kase evde organik sütten mayalanmış yoğurt. Bu çok sağlıklı bir öğün olur. 4 yıldır bunu yapıyorum ve kesinlikle tavsiye ederim. İçinde sebze, et , pirinç, mercimek ve otlar var. Mevsime göre içindeki sebzeleri değiştirin. 1 yaşından küçük çocuklara yedirecekseniz lütfen tuz ve salça koymayın. Doktorunuz bebeğinizi kıymaya geçirmeden kıyma vermeyin. (7 ay civarı). Tadı da süper oluyor.

Ana Sayfaya dön

Çocuklarla rahat yolculukların püf noktaları


Bir buçuk yıl önce 2,5 yaşındaki kızlarımla yaz tatilimizi bitirmiş Bodrum'dan uçakla dönüyorduk. Ben onlarla tek başımaydım ve haliyle biraz tedirgindim. Esin genellikle çok usludur ve pek ağlamaz ama güzel kızım Sevinç küçükken bazen yersiz ağlardı ve ağladı mı kolay susmazdı. Büyüdükçe daha kolay bir çocuk oluyor neyse ki. Ben ağlayan çocukları normal karşılarım ve beni rahatsız etmezler. Çocukların put gibi oturmalarını beklemeyecek kadar tecrübeliyim sanırım. 

    Bazı insanlar ağlayan çocuklardan çok rahatsız olurlar ve bunu çok belli ederler. 

Uçakta 2,5 yaşındaki iki çocuğu tek başıma idare etmeye çalışıyordum. Sevinç birden ağlamaya başladı. Yanımda onları oyalamak için getirdiğim birsürü şeyle hiç ilgilenmedi. Sanırım uçağın motorunun çıkardığı gürültüden korkmuştu. Çapraz koltukta oturan adam çok rahatsız olduğunu ve bebeğimi susturmam gerektiğini belirten bir bakış fırlattı. Ben de dayanamayıp "Amca, rahatsız oldunuz galiba, isterseniz kızımı pencereden atayım da rahat edin" dedim. Ne deseydim? bu anlayışsız insana çok sinir olmuştum. Neyse olaydan tam 1 sene sonra bu yazın sonunda yine kızlarımla Bodrum-İstanbul uçağındaki yolculuğumuz çok daha sakin ve güzel geçti. Sanırım 3,5 yaşına gelmiş ve büyümüşlerdi. Çocuklarla seyahat zor olabiliyor.

Çocuklarla seyahat ederken nelere dikkat edelim?

  •  Disiplin kurallarınızı yolculuk için biraz gevşetebilirsiniz. Mesela normalde fazla çizgi film izletmiyor olabilirsiniz ama 11 saatlik Amerika uçuşunda biraz daha fazla seyredebilirler.
  •  Uçağa binecekseniz havaalanına biraz daha erken gelin ve koşuşturmak zorunda kalmayın. Çok erken gitmeyin çocuklar sıkılabilirler.
  •  Yanınızda mutlaka çocuklarınızın ve sizin kimlik kartınız olsun.
  •  Yanınızda çocuklarınız için çok az miktarda Calpol (ateş düşürücü ve ağrı kesici) ve sizin için ağrı kesici olsun. Tüm şişeyi yanınıza almayın uçağa fazla miktarda sıvı almıyorlar.
  •  Çocuklarınızın uykularını aldıklarından emin olun. Uçuş veya yola çıkış saatinizi onların uyku saatlerine göre ayarlayın. Eğer uykusuz ve yorgun olurlarsa size daha fazla zorluk çıkaracaklardır.
  •  Yanınızda onları oyalayacak şeyler getirin. Kitaplar, boyama defterleri, boyalar, portatif dvd oynatıcısı, oyuncaklar onları oyalamaya yeter. Bunlar daha önce görmedikleri şeyler olsun ki ilgilerini çeksin.
  •  Yanınızda ıslak mendil ve ekstra kıyafet getirin, her an üstlerine birşey dökülebilir veya ufak bir “kaza” yaşayabilirsiniz. Eğer bebeğiniz küçükse kendiniz için de ekstra üst getirin çünkü üstünüze kusabilir!
  •  Telefonunuza veya tabletinize daha önce görmedikleri yeni oyunlar ve çizgi filmler yükleyin. ve yolculukta kötü durumda kalırsanız son çare olarak kullanın.
  •  Yanınızda sağlıklı atıştırmalıklar olsun. Kendi yaptığınız pohaçalar, salatalık, havuç, muz, kuru meyveler, küçük kutu sütler ve tabii ki su yolda iyi gider.
  •  Yolda onlarla oyunlar oynayabilirsiniz. Mesela bildikleri hayvanları saymalarını söyleyin. İngilizce öğretiyorsanız yeni kelimeleri çalışın.
  •  Ellerine bir harita verin ve gittiğiniz yolları takip etmelerini sağlayın.
  •  Elinizden geleni yaptığınız sürece etraftan gelen tepkilere kulağınızı tıkayın.
  •  En önemlisi siz sakin olun ve seyahatinizin tadını çıkarmaya bakın!





Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Anne Sütünü Nasıl Arttırabilirsiniz?

Yeni annelerin en büyük derdi budur. Benim de 3 çocuğumu büyütürken en hassas olduğum konulardan biridir anne sütü.

Ne yapsam da daha çok anne sütüm olsa? 


İşte bebeklerimin ilk yılında aklımda devamlı bu soru vardı. Oğlum Alper zamanında doğmuştu ve doğduğu günden başlayarak çok güzel emdi. Çok şükür hiç sorun yaşamadık ama o da çok süt isteyen ve çok hızlı büyüyen bir bebekti. Devamlı emerdi ama güzel doyduğu için daha 2,5 aylıkken gece kalkmadan 12 saat uyumaya başlamıştı. Zaten aklınızda olsun gündüz karnı çok iyi doyan bebekler gece de daha iyi uyurlar. Kızlarım ikiz oldukları için ve benim rahim yetmezliği problemim nedeniyle 33 haftalık yani prematüre doğdular ve emme refleksi 34 haftalıkken geliştiği için hiç ememediler. Tabii ki "neyse ememiyorsunuz hadi bakalım alın mamaları!" demedim. Her Hassas Anne gibi başladım sütlerimi 3 saatte bir sağmaya ve günde 8 kere sağarak ilk 4,5 ay sadece anne sütüyle besledim ikiz kızlarımı. Hatta ilk 3 ay hem ikisini de anne sütüyle besledim hem de hergün 300 gr anne sütü arttırıp buzluğa attım. Buzluğu ağzına kadar anne sütüyle dolduran bu sütler sütümün azaldığı zamanlarda can kurtarıcı oldu. Sadece anne sütü aldıkları 4,5 aydan sonra da günde sadece 1 öğün mama aldılar 6 aya kadar. 13 aya kadar da günde yaklaşık 2 kilo süt sağdım ve onlara içirdim.

Günde 2 kilo süt sağacak ve ikiz bebekleri bile 4,5 ay sadece anne sütüyle besleyecek kadar sütü nasıl ürettim?



  • Günde 4 litre su içtim
  • Aldığım kalori miktarını azaltmadım yani diyet yapmadım.
  • Sabah 3 Öğle 3 Akşam 4 olarak günde 10 adet BİRA MAYASI TABLETİ aldım. Bunlar alkolsüz ve hem anneye hem süte çok faydalı. GNC dükkanlarından veya aktarlardan bulabilirsiniz. B vitamini deposudur. (doktorunuza danışıp öyle kullanın)
  • bol bol bulgur, balık ve yeşillik yedim.
  • tatlı yemenin bir faydası yok, sadece kilo yapar
  • Mutlaka 3 saatte bir göğsünüzün boşalması lazım; ya bebeğiniz emecek ya da sağacaksınız. Boşaldıkça süt yapımı artar.
  • Bebeğiniz kuvvetli ve tam ememiyorsa çift başlıklı ve elektrikli bir pompa edinin ve 3 saatte bir sağın.
  • Moraliniz yüksek olsun. Ağlamak ve üzüntü sütü azaltır.

Bütün annelere bol sütler diliyorum. Anne sütünün faydaları saymakla bitmez. Bebeğiniz mutlu olur, daha iyi uyur ve daha güzel büyür. Gazı ve ishali daha az olur. Yapılan araştırmalara göre anne sütü alan bebeklerin IQsü bile daha fazla oluyormuş.

http://saglik.milliyet.com.tr/anne-sutu---iq-seviyesini-artiriyor-/cocuksagligi/haberdetay/06.11.2007/538801/default.htm


Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler



Ana Sayfaya dön

20 Ocak 2013 Pazar

Bebeğinizin gelişimi için bugün neler yapabilirsiniz?

Öncelikle rahat olun, bunların hepsini bir günde yapmak zorunda değilsiniz 


  •  Ona sıkı sıkı sarılıp seni seviyorum diyebilirsiniz
  •  Ona şarkı söyleyebilirsiniz
  •  Markete gidip marketteki meyveleri sebzeleri ona gösterip ne olduklarını söyleyebilirsiniz.
  •  Bir petshop’a gidip hayvanları gösterip isimlerini söyleyebilirsiniz
  •  Hayvanat bahçesine gidip daha çok hayvan tanıtabilirsiniz
  •  Ona resimlerinizi gösterip değişik insanları ve yerleri tanıtabilirsiniz
  •  Onunla bir doğa yürüyüşüne çıkıp ona değişik ağaçları ve çiçekleri gösterip onlara dokunmasını sağlayabilirsiniz
  •  Bir kumaş dükkanına gidip değişik kumaşlara dokunmasını sağlayabilirsiniz
  •  Ona kitap okuyabilirsiniz
  •  Müziğin sesini açıp beraber dansedebilirsiniz
  •  Beraber parmak boyası yapabilirsiniz
  •  Hava güzelse dışarda, değilse salonunuzda bir piknik yapabilirsiniz
  •  Onunla bebek diliyle değil açık ve net konuşabilirsiniz
  •  Ona bol bol gülümseyebilirsiniz
  •  Onunla cee oynayabilirsiniz
  •  Ağlayınca hemen onunla ilgilenebilirsiniz
  •  Onu bir aynanın önüne götürüp kendisini görmesini sağlayabilirsiniz
  •  Onu mümkün olduğu kadar çok emzirebilirsiniz
  •  Onun yanında sigara içirmeyebilirsiniz
  •  Onunla anne-bebek yogası yapabilirsiniz
  •  Onunla bir çiftlik ziyaret edip onu hayvanlarla tanıştırabilirsiniz
  •  Ona bebek yağıyla masaj yapabilirsiniz
  •  Onun yaşıtı olan bebeklerle bir oyun grubu başlatabilirsiniz
  •  Onu bir müzeye götürebilirsiniz
  •  Yerde karşılıklı oturup birbirinize doğru top yuvarlayabilirsiniz
  •  Tek tek burnunu ağzını gözlerini kulaklarını gösterip ne olduklarını öğretmeye çalışabilirsiniz
  •  Küçük kavanozlara mercimek veya nohut koyup ağzını kapatıp sallayarak eğlenmesini sağlayabilirsiniz



Ana Sayfaya dön


Not: Yazılarım sadece benim şahsi fikrimi ve tecrübelerimi yansıtır. Mutlaka sadece doktorunuzu dinleyin. Tavsiyelerimi dinlediğiniz için olacaklardan sorumluluk kabul etmiyorum. Sevgiler

Çocuğunuza bakan kişiye bırakılacak liste

Evden çıkıyorsunuz ve çocuklarınızı bakıcıyla veya bir aile büyüğüyle bırakıyorsunuz. Allah korusun acil bir durum olduğunda mesela çocuğunuz yaralandığında veya ateşi çok yükseldiğinde size nasıl ulaşacaklar? Size ulaşamazlarsa en yakın komşuyu, çocuğunuzun doktorunu veya hastanenin acilini hangi numaradan arayacaklar? Ambülans çağırmaları gerekirse evinizin adresini nasıl söyleyecekler ve adres tarifini nasıl yapacaklar? Peki doktor onlara çocuğunuzun yaşını ve kilosunu sorduğunda ne diyecekler. Doktorlar ilaç verirken çocuğunuzun yaşına ve kilosuna göre verirler. İşte size doldurup çocuğunuza bakan insanlara bırakabileceğiniz bir liste. Çok işinize yarayacak. Boşlukları doldurun ve basın. Aşağıdaki linke basınca liste açılacak.

Dosyayı kaydetmek için sol üst köşedeki Dosya (File)'a basın. Sonra Farklı kaydet (save as)'e basın. Sonra İndir (download) tuşuna basın . Artık dosya bilgisayarınızda. İstediğiniz gibi doldurun ve basın.
Çocuğunuza bakan kişiye bırakılacak liste





Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

19 Ocak 2013 Cumartesi

Bebekler için süper tarifler

Yoğurt Çorbası

2 su bardağı et suyu - normal su karışımını kaynatıp içine 1 çorba kaşığı bulgur ya da pirinç atıyorsunuz. Minicik, kıymalı - pirinçli köftler ile beraber kaynatıyorsunuz. Kaynar hale gelince 2 çorba kaşığı yoğurt, 1 yumurta ve dolu dolu 1 tatlı kaşığı has unu çırpıp terbiye yapıyorsunuz. Bu arada sürekli karıştın. Kesilir yoksa. :) Biz altını kapattıktan hemen sonra bir çimdik tuz ve biraz tereyağı ekliyoruz. Kabızlık söz konusu ise bir çay kaşığı da zeytinyağı... :)

Klasik Sebze Çorbası

Bir tane havuç, 1 patates, 1 küçük kabak, varsa biraz da taze fasulye ve bezelye... Birkaç domates, bir parça brokoli ve bir pazı yaprağı... Hepsinin olması şart değil. Favoriniz hangileri ise onları bir tencereye atın. Üzerine bir çorba kaşığı bulgur ve yarım bardak su ilave ederek kaynatmaya başlayın. 10 dakika kadar kaynatın. Düdüklü tencerede pişirebilirsiniz, en iyi yöntem bu. Pişen sebzeleri tel süzgeçten geçirin. Eğer bebeğiniz katı gıdalara başladı ise rondo kullanmayın hiç. Bu şekilde bebeğiniz taneli gıdalara alışacaktır. :) Sebze çorbasını; sebze pürelerini donduran doncurucularda dondurabilirsiniz. (Tuhaf bir cümle oldu.) Küçük kapların içinde altı hafta kadar saklayabilirsiniz bir kez hazırladığınızda.

Yoğurtlu Sebze Çorbası

Bebeklere bir şeyi kolayca yedirmenin sırrı ''yoğurt''. Genel olarak tüm bebekler yoğurdun tadını çok severler çünkü. Mavi bayılıyor. :) Küçük bir patates, minik bir yeşil kabak, 2 - 3 dal maydanoz ya da ıspanak, bir tatlı kaşığı kadar da pirinci tencereye atın. 1 bardak su ekleyerek pişirin. Ayrı bir kapta yarım su bardağı kadar yoğurdu, 1 tatlı kaşığı unu ve 1 yumurta sarısını karıştırın. Karışıma tencereden biraz sebze suyu ilave edip çırptıktan sonra tencerede pişen sebzelerin üzerine ekleyin. Karışık çorba kıvamına ulaşınca, yani koyulaşınca ateşten alabilirsiniz. Üzerine biraz da tereyağı ekleyebilirsiniz dilerseniz...

Pirinçli Kuru Bakliyat Çorbası

Bir tencereye 2,5 bardak su, 1 çorba kaşığı kırmızı mercimek - ya da sarı mercimek -, 1 çorba kaşığı pirinç, 3-4 tatlı kaşığı yoğurt ve 3 - 4 tane de kuru fasulye ekleyin. Bunları iyice haşlayın. Ayrı bir tencerede bir kaşık tereyağını bir kaşık un ile eritin. Üzerine, haşladığınız kuru bakliyatları ekleyin. Birazcık kavurun bunu. Sonra aldığı kadar su ekleyip kaynatın. Bakliyatların püre olması için blender'dan geçirin.

Mercimek Çorbası

2 yemek kaşığı kadar mercimeği su dolu bir kaba koyup yumuşamasını bekleyin. Bir kaşık tereyağını eritin bir tencerede, üzerine yumuşayan mercimekleri ekleyin. 1 tane havuç, 1 orta boy patates, biraz da soğan rendeleyin. Sebzeleri ve mercimeği tereyağında biraz kavurduktan sonra 2 bardak su ilave edin. Mercimeğin erimesi için blender'dan geçirin yine.

Bezelye Çorbası

2 yemek kaşığı bezelye, yarım küçük boy patates, yarım küçük boy soğan ve 7 - 8 dal maydanozu bir tencerede; tereyağında pişirin. Biraz da su ilave edin sebzelere... Piştikten sonra sebzeleri tel süzgeçten geçirin. 200 gram süt ile 1 tatlı kaşığı unu ayrı bir tencerede, koyulaşıncaya kadar kaynatın. Süzdüğünüz sebzeleri ekleyin hemen ardından üzerine. Biraz daha bu şekilde kaynatıktan sonra ateşten alın.

Düğün Çorbası

1 küçük havuç, yarım küçük boy soğan, 5 - 6 sağ maydanozu düdüklüde pişirin. 1 tatlı kaşığı unu yumurta ile çırpın ayrı bir kapta. Haşlanmış sebzeleri tel süzgeçten geçirin. Süzgeçten geçmiş sebze ve sebze suyunu; yumurta & un karışımına ilave edin yavaş yavaş. En son da haşlanmış ve küçük küçük didiklenmiş et ilave ederek kaynatın. Çorba koyulaşınca ateşten alın ve 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı ekleyin.

Tarhana Çorbası

Yarım çay bardağı tarhanayı bir kaba dökün. Üzerini kaplayacak kadar su ilave edin. Bu şekilde, tarhana yumuşayana kadar bekleyin. Bir tencerede bir kaşık tereyağını eritin. Üzerine yumuşayan tarhanayı ilave edip kavurmaya başlayın. Karışıma bir kibrit kutusu kadar beyaz peynir veya kıyma da ekleyebilirsiniz. Dilerseniz çok az domates de rendeleyebilirsiniz. Kavrulduktan sonra 1 bardak kadar - aslında aldığı kadar - su ilave edin. Kaynatmaya başlayın. Koyulaşınca ateşten alın.

Yeşil Mercimek Çorbası

3 çorba kaşığı yeşil mercimeği bir kapta ıslatın. Bir kapta da bir kaşık tereyağını eritip küçük, yarım bir soğanı ince doğrayarak ekleyin. 1 kaşık da un ilave edin. Çok az da zeytinyağı... Üzerine de yumuşayan yeşil mercimekleri atın. Biraz kavurduktan sonra suyunu da ilave edip kaynamaya bırakın. Dilerseniz biraz arpa şehriye, biraz da makarna ekleyebilirsiniz. Kaynarken şehriyeler yumuşayana kadar kaynatıp, koyulaşınca ateşten alın.

Mavi'nin Tatlıları :) - bir nevi yani... -

Yulaf ezmesini sıcak suda ıslatın. Hatta eğer isterseniz sıcak su ile pişirin. Biraz sonra kapatın. Soğutun. Blender'dan geçirin ve içine bir adet gün kurusu kayısı, 1 dilim elma ve 1 kaşık pekmez karıştırın. Birinci tatlı budur. :)

Pirinç ununu yarı yarıya sulandırılmış inek sütü ile pişirin. Ayrı bir yerde pekmez ile muz (Biz Dole alıyoruz, yerli muza hiç bulaşmayın) ya da rendelenmiş elmayı karıştırın. Bunu muhallebi ile karıştırıp veriyoruz biz sonra. Azıcık pancar şekeri de kullanabilirsiniz. :)

İpek Hanım Çiftliği'nin sahibi Pınar Kaftancıoğlu'nun torunu mavi için yarattığı tarifler bunlar. Pınar hanımın her hafta gönderdiği e-maillerden alıntıdır. İpek Hanımın ürünlerine ipekhanim.com sitesinden ulaşabilirsiniz. O kadar çok şey öğreniyorum ki Pınar Hanım'dan anlatamam.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün