19 Mayıs 2013 Pazar

Bir anda onun sağlığı ve iyiliği dışında hiç bir şeyin önemi kalmadı


Bugün oğlumun 6 yaş doğumgünüydü. O kadar heyecanlıydı ki anlatamam. Bu sene ilkokula başladığı ve ilkokul öğrencisi olarak ilk doğumgününü kutlayacağı için bu günü haftalardır planlıyordu. Sınıf arkadaşlarıyla bahçemizde futbol ve basketbol oynayacaktı. Doğumgünü hediyesi olarak ona basketbol potası almıştık. Sabah erkenden kalktı, sanırım heyecandan pek uyuyamamıştı. Ben de 24'ü çocuk yaklaşık 55 misafiri ağırlayacak olmanin telaşındaydım. Menüde 10 çeşit yiyecek vardı ama biraz geç kalmıştım. Doğumgünü 2'de başlayacaktı. 3-4 arkadaşı biraz erken gelmişlerdi ve bahçede futbol oynuyorlardı, Alper de kaleciydi. Ben de üst katta makyajımı yapıyordum. Aynaya bakarken hazırlıkları böyle son ana bıraktığım ve Alper'in doğumgünününe kadar vereceğimi düşündüğüm kiloları veremediğim için kendime kızıyordum. O anda "düştü" diye bir çığlık duydum. Bir şeyler olduğunu anlamıştım. Cama koştum aşağıda olanları görmeye çalıştım. Derken biri "Alper" diye bağırdı. "Ama nasıl olurdu, bahçede düşebileceği bir yer yoktu, nereden düşmüştü? Ne olmuştu? Nasıldı?" Kafamda bunlar o merdivenleri nasıl indim anlatamam, şu anda bile yazarken ağlıyorum. Uçtum, kaydım , yuvarlandım, ışınlanmak istedim oğlumun yanına. Aşağıya indiğimde gördüğüm görüntüyü unutamam herhalde; Alper babasının kucağında ve kendinde değil. Birisi "bayıldı" diye bağırdı. Dayım "Doktoru ara hemen" diye bağırdı. Ben o sakin telaşsız ben değildim "oğlum, oğlum" diye inleyen perişan bir anneydim. Allahım bütün çocukları koru ne olur. 
Olay şöyle olmuş: Alper kaleciymiş ve arkadaşı sert bir şut çekmiş ağır top Alper'in karnına gelmiş, sonra hemen arkasından bir şut daha çekmiş ve yine aynı yere top gelmiş. Alper dayıma dönmüş ve ona doğru giderken "karnım ağrıyor" deyip bayılmış. Çenesi de kilitlenmiş. Tabii çimene düşmesine rağmen burnu kanamış ve dudağı patlamış. 10 saniye kendinde değilmiş. Neyse ki yakınımızdaki sağlık ocağının doktoru 3 ev yanımızda oturuyor ve komşulardan biri hemen onu aradı. Allah razı olsun doktor hanım "siz ayaklarını yukarı kaldırın ve boynuna soğuk bez koyun" demiş ve hemen yola çıkmış. Dediklerini yaptık ve hemen geldi zaten. Güneş, heyecan ve iki kere hızlıca gelen top buna neden olmuş. Tansiyonuna da baktı, normaldi ama yine de ayran içirdik ve dinlendirdik. Zaten kısa sürede kendine geldi. Doktor hanım midesi bulanırsa, ağrırsa veya kötü olursa hemen en yakın hastaneye gitmemizi söyledi. 

Alper kendine geldi ve arkadaşlarıyla çok eğlendi tabii ama ben hala kendime gelemedim. Herhalde bir haftada bunu atlatırım. İlk defa böyle bir tehlike yaşadık ve bu beni bitirdi. Ben kendimi sakin ve telaşsız bilirdim ama bu kadar ciddi durumlarda değilmişim. Çok sarsıldım. Oğluma ciddi birşey olma ihtimali, onu kaybetme ihtimali bunları düşünmek bile istemez hiçbir anne.


Akşam yatmadan önce Alper'e banyo yaptırdım ve karnının ortasının ağrıdığını söyledi. İçim rahat etmedi, iç organlarda bir zarar veya iç kanama olma ihtimali beni korkuttu ve onu acile götürdüm. Acildeki doktor emin olmak için karın bölgesine ultrasonla baktı ve çok şükür birşey yoktu. Sadece darbeden dolayı yumuşak doku hasarı olabilir dedi. İçim rahatladı ve gece 1 gibi eve döndük. Ultrasonda tek tek iç organlarını görmek Alper'in çok hoşuna gitti bu arada! Şu anda uyuyor ve durumu iyi.


                                                  
                                                                             Gün böyle başladı


                                                 
                                                                              Böyle bitti...

İnsan günlük koşuşturmacada ne kadar basit ve önemsiz şeyleri kafasına takıyor değil mi? Ben de tam öyle yaparken bir anda canımdan çok sevdiğim oğlumu kaybetme ihtimaliyle karşı karşıya kalınca nasıl da onun sağlığı ve iyiliği dışında hiçbir şeyin önemi kalmadı. Dünya durdu sanki. Anne olmak dünyanın en güzel şeyi olsa da beraberinde inanılmaz endişeler ve üzüntüler de getiriyor. İnsanın kendisine birşey olsa bu kadar etkilenmez ama konu çocuklarımız olduğunda herşey duruyor sadece o kalıyor.

 Hiçbir çocuğun hastalanmaması ve yavrularımızın kazalardan korunması dileğiyle...




Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün  

22 yorum:

  1. allah hiç kimseyi evlat acısıyla imtihan etmesin. bütün çocukların sağlıklı olamsı dileğiyle....

    YanıtlaSil
  2. Okurken içim çok fena oldu.Annelik bu hiçbirşeye benzemiyor.İnsan o durumda nasıl sakin olsun :(Alper'e bir şey olmamasına çok sevindim.Allah yavrularımızı korusun..

    YanıtlaSil
  3. Canım yaaa okurken sanki bende yaşadım o anları ,tüylerim ürperdi ,gözlerim doldu,kıyamam yaaa yavrum benim yaa Allahım evlatlarımızı korusun,çok geçmiş olsun canım.

    Geçenlerde iş arkadaşım yeğenine bakıyordu,onlarda bahçede top oynarken çocuğun ayağı dönüyor ve kırılıyor,daha 2,5 yaşında kuzucuk şuanda iki bacağı alçılı yatıyor.Öyle birşey sandım çok korktum,Allah korumuş Alper'i.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol canım, geçmiş olsun ona da. Hem de emanet çocuk daha çok üzülmüştür.

      Sil
  4. ah be ece içim gitti okurken çok büyük geçmiş olsun canım ya
    yavrularımızın can sağlığı olsun da değil mi başka bir beklentimiz yok aslında
    kilo kısmına takılma bebiş
    5,5 kilo verdin boru değil
    hem yavaş verilen geri de gelmiyor
    öperim çok
    ige uğramıyorsun
    yumurtalarını tam buğday ekmeklerini görelim artık bacım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol canım. yakında yine dönüyorum yumurta tam buğday resimlerine canım fırsatım olmuyor. Alperin dönem ödevleri ve sınıfımızın kermesi var.

      Sil
  5. Çok geçmiş olsun. Allah kazadan beladan korusun yavruları ve tüm hastalıklardan. en ufak hastalıkta perişan oluyorum ben. anne olmak kolay değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, en zor annelik bu günlerde ama tabii başka annelerin yaşadıklarının yanında solda sıfır

      Sil
  6. Çok geçmiş olsun Ececim ben de okurken aynı şeyleri yaşadım sanki..annelik zor zanaat ve en büyük zenginligimiz sağlığımız ...öpüyorum Alper'i ve ikizleri sevgiler. .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayçacığım çok sağol canım. ne zaman geliyorsunuz? bak herkes gitti sizi bekliyoruz. Teketek basket maçı yaparlar Tarko ve Alper:) Süper olur hadi ayarla artık kimse gelmez bize kalmaya. Öptümm

      Sil
  7. Çok çok geçmiş olsun, inanın şu an gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyor. Çok üzüldüm ve sanki kendi evladımı orada babasının kucağında gördüm bir an. Rabbim tüm çocukları anne-babalarına bağışlasın ve bütün görünür görünmez kazalardan, dermansız hastalıklardan ve kötü niyetleri olan insanlardan korusun. Herzaman çocuklarımızı koruruz diyoruz ama her saniye yanlarında olamayız malesef. Tekrardan büyük geçmiş olsun ve gecikmiş olarak nice sağlıklı, mutlu ve başarı dolu yaşlar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağolun, ah o görüntü bir gitse gözümün önünden.

      Sil
  8. Ece hanım gözlerim dolu dolu okudum yazınızı çok geçmiş olsun Allah bir daha yaşatmasın.Allah bütün çocukları kazalardan belalardan korusun.Alper'e nice sağlıklı yaşlar diliyorum.sevgiler

    YanıtlaSil
  9. Çok geçmiş olsun:(Oğlunuzun doğumgünü kutlu olsun..

    YanıtlaSil
  10. gecmıs olsun canım ınan okurken bende heyecanlandım cok sukur kı ıyı Allah uzun omurler versın...dogum gununuz kutlu olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, ben ancak kendime geldim

      Sil
  11. Nice yıllara derken Alper'e, size ve ona büyük geçmiş olsun. Oğlum iki yaşında ameliyat olduğunda sizin hissettiklerinizi ben de yaşadım. Ameliyattan çıkana kadar sanki ben, ben değildim. Tekrar geçmiş olsun dileklerimle...
    kumtanesiyiz.blogspot.com

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.