21 Temmuz 2013 Pazar

Çocuklarınızı Hırpalamayın!

Bana gelen mesajlarda beni en çok üzen konu annelerin hala çocuklarını hırpalamaları oluyor. Şöyle diyor anneler çekinerek:

"Çok zor durumdayım, herşeye yetişemiyorum sabrım taşıyor istemesem de çocuğumu hırpalıyorum"
Sanırım bu çoğunlukla kapalı kapılar arkasında yapılan bir hata ve bana yazmalarının, itiraf etmelerinin nedeni de benden iyi bir azar işitmek çünkü onlar da buna bir son vermek istiyorlar ama içine girdikleri kısır döngüden kurtulamıyorlar. 
Şiddet önce ailede başlıyor. Şiddeti annesinden babasında gören çocuk, yaralanmasının dışında çok daha korkunç bir yara alıyor; şiddeti normal olarak görmeye başlıyor. Annem babam bunu yapıyorsa bu yapılabilir ve kabul edilebilir birşeydir diye düşünmeye başlıyor. Çocuğun yüzündeki, kolundaki bacaklarındaki yaralar geçiyor ama şiddetin normalleşmesinin etkileri geçmiyor. Hatta onun çocuklarına kadar etkisi devam ediyor. Yapılan araştırmalara göre çocuğunu dövenlerin büyük bir kısmı kendisi de küçükken anne babasından dayak yemiş. Şiddeti lütfen sadece tokat, bir yerini kırmak, gözünü morartmak olarak görmeyelim. Çocuğu korkutmak, üstüne yürümek, sarsmak ve hırpalamak da şiddettir. 
Şiddet uygulayanlara ilk söylediğim şu: 

Çocuğunuz sizi örnek alır. Onu hırpalayarak onu disiplin etmiyorsunuz, ona vurmayı, şiddeti ve kaba kuvveti ööğretiyorsunuz. O, yakın gelecekte arkadaşlarına vurduğunda ve uzak gelecekte sizin torunlarınızı dövdüğünde bunun sorumlusu siz olacaksınız. 
Çocuklarınızı hırpalamaya hemen son verin. Kendinizi sakinleştirmeyi öğrenin. İçinizden yüze kadar sayın veya bildiğiniz duaları okuyun. Unutmayın kimsenin kimseye kaba kuvvet uygulamaya hakkı yoktur. Onlar size emanet. Sabrınızın taştığını ve kendini tutamayacağınızı anladığınız anda hemen çocuğunuzu güvenli bir yerde (mesela bir park yatakta veya etrafta kendisine zarar verebileceği bir nesne olmayan bir odada) bırakın ve biraz uzaklaşın. Hala onu görüyor olun. Ağlayabilir bu dayak yemesinden daha iyidir. Sakinleşmeye çalışın. Bunu yöntemini siz bulacaksınız. Sakinleşince çocuğunuzun yanına dönün ve ona ilgi gösterin. 
Annelerimiz kendi ruhsal sağlıklarına önem vermeliler. Siz iyi ve sağlıklı olacaksınız ki çocuğunuz, eşiniz ve aileniz de mutlu olsun. Sizi nelerin mutlu ettiğini bulmaya çalışın. Kendinize de vakit ayırın. Bir hobi edinmek bu patlamaları önleyecekse arada bir çocuğunuzu güvenilir ellere teslim edip hobinize veya spora zaman ayırın. Önemli olan her saniye onunla birlikte olup hayatınızı ona adamak değil ona faydalı olabilmek. Kendi durumunuzu değerlendirin ve ona göre bir yol çizin. 
En önemlisi kesinlikle çocuklarınızı hırpalamayın. Onların sevginize, ilginize ve merhametinize ihtiyaçları var. Siz onların gözünde dünyanın en sevgi dolu ve en harika insanısınız. Onlara şiddet uyguladığınızda onların kendilerine ve dünyaya bakışını değiştiriyorsunuz ve buna hakkınız yok. Sevgi dolu günler diliyorum.



2 yorum:

  1. eline diline sağlık..
    kreşe başlatıyorum 20 aylık yavrumu...inşallah orda da benim gibi senin gibi düşünüp asla hırpalamazlar :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inşallah canım. Sen de devamlı ilgilenirsin ve güzel bir kreş seçersin en iyisi olur. sevgiler

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.