1 Şubat 2013 Cuma

İlkokula ve kreşe sorunsuz başlamanın temelleri bebeklikte atılır


Lütfen çocuğunuzun kendi başına olmayı ve oynamayı öğrenmesine izin verin. Annelerine yapışık çocuklar anneleri tarafından "beni çok seviyor" diye değerlendiriliyor bazen ama bu çok da sağlıklı bir şey değil. Ben her zaman çocukların bireyselliğini desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle kendilerini sevmelerini sağlarsanız emin olun sizi de çok seveceklerdir. Mesela ben çocuklarıma “en çok kimi seviyorsun?” diye şakadan sorduğumda(ki biliyorum bunu sormamak lazım ama bazen tutamıyorum kendimi) Anne, baba, kardeş, abiden sonra kendimi diye cevap verirler. Bu cevabı onlara ben öğretmedim kesinlikle. Ama onlara kendini sevmeyi ve kendini değerli görmeyi öğrettiğimi düşünüyorum. Bunu da sevgimi göstererek ve bireysel yaptıkları başarıları destekleyerek yaptım. Evdeki huzur ve mutluluk da çok önemli tabii. Çocuklar evdeki ortamdan etkileniyorlar.

Kendini güvende hissetmeyen çocuklar daha sonra hem kreşe hem de ilkokula başlarken çok büyük sorunlar yaşıyorlar. Okula gitmek istemiyorlar ve gittiklerinde mutsuz oluyorlar. Annelerinden ayrı bir etkinlik düşünemiyorlar ve endişe duyuyorlar. Haftalarca kreşin kapısında oturan anneler görüyorum ve üzülüyorum. 3 çocuğum da ilk günden itibaren güle oynaya kreşe gittiler ve ben 1 saat bile kreşin kapısında beklemedim. Alper de bu sene 64 aylık ilkokul 1. sınıfa başladı ama bir kere bile ağlamadı ve endişe duymadı. Tabii ki ben de diğer anneler gibi uyum haftasında her gün okuldaydım ama zaten bunu yapmamız isteniyordu ve okulumuz hergün anneler için yararlı bilgiler içeren veli eğitimleri hazırlamıştı. Çocuklar derse girince biz veli eğitimine giriyorduk. Aynı anda sınıftan çıkıp çocuklarla buluşuyorduk. Okulu böyle sevmeleri tesadüf değil tabii ki. Kalpsiz bir anne de değilim. Ben onları aylar öncesinden yavaş yavaş hazırlamaya başlamıştım. Okulun ne kadar güzel bir yer olduğundan bahsettim. Hikayeler anlattım, orada yapacakları aktivitelerden bahsettim. En önemlisi de ben kendim endişe duymadım ve gözümde büyütmedim. Çocuklar sizin ne hissettiğinizi hemen anlarlar ve empati yetenekleri çok iyi olduğu için bundan etkilenirler. Siz rahat ve mutlu olacaksınız. Okula başlamanın kutlanacak ve çok mutlu bir olay olduğunu yansıtacaksınız çocuğa. Yoksa siz “Aman Allahım okul başlıyor nasıl olacak, bu çocuk nasıl gidecek tek başına” paniğinde olursanız ne kadar saklamaya çalışsanız da bu çocuğa yansır. Önce siz kendinizi hazırlayın okula. Ayrıca tabii ki iyi bir okul seçin. Çocuk mutsuz olduğu ve güzel bir eğitim görmediği bir yere tabii ki gitmek istemeyecektir. Benimkiler okullarını o kadar çok seviyorlar ki bayram taillerinde ve bazı haftasonları “neden okul yok?” deyip kızdıklarını ve hatta ağladıklarını bilirim. Çocuğunuzu okula hazırlanma sürecine dahil edin. Kırtasiye listesindekileri ve okul çantasını beraber seçin ve alın. Çocuğunuzu güzelce okula bırakın ve aklınızı orada bırakmadan çıkın gidin. O çocuk sizin dışarda olduğunuzu bilirse tabii kendini yeni arkadaşlarına ve okuluna veremez. “Annem acaba neden gitmiyor, demek ki ben güvende değilim” diye düşünmez mi? Vedalaşmaları kısa kesin. İyi dersler deseniz yeter. Üzülmeyin. Artık okulun hayatının bir parçası olduğunu bilsin. Mızmızlanınca götürmemezlik etmeyin. Okula gitmek istemeyince gezmeye götürülen bir çocuk tabii ki gitmek istemez.

Çocuklarımın okul sevgisi ve kendi kendine oynamayı sevmelerinin temellerini oturmaya başladıkları 6 aylıktan itibaren atmaya başladım. Ben çocuklarıma çok küçükten itibaren günün bir kısmında kendi kendilerine oynama alışkanlığını verdim. Küçüklükten başlayarak çocuğunuzu oyuncaklarıyla birlikte yere oyun halısının üstüne oturtun ve kendi kendine oynamaya teşvik edip gözünüzle onu görebileceğiniz ama onun sizi göremeyeceği bir yere gidin. Bu arada çocuğunuzun etrafında yutabileceği küçük nesneler olmasın. Kafasını vurabileceği sehpalar olmasın. Güvende olsun yani ve gözünüz üstünde olsun. Ben plastik çitlerden güvenli bir alan oluşturmuştum salonda ve orada rahatça bırakabiliyordum. Böyle böyle kendi kendine yetebilmeyi ve kendiyle de mutlu olmayı bilsin. Tabii ki uzun süre olmayacak bu kısa kısa süreler olacak. Onun gelişimi için bu önemli. Bu zamanı çok uzatmayın ilgisiz bırakmayın onu. Bazen anneler görüyorum bebek kendi kendine güzel güzel oynarken hadi yavrum şunu yapalım diye yanlarına alıyorlar. Bunu yapmaya gerek yok. Zaten bir süre sonra sıkılıp yanınıza gelecek. O zaman yaparsınız o aktiviteyi. Kardeşlerin de beraber oynamasını teşvik edin ama tabii yine gözünüz üzerlerinde olsun ve her zaman güvende olsunlar.

1,5 yaşından itibaren de kendi yaşıtlarıyla oyun grupları oluşturarak sosyalleşmelerini sağladım. Oyun grubunun nimetlerinden yararlanmak için pahalı kreşlere veya oyun merkezlerine ihtiyacınız yok. Kendi çevrenizden ve semtinizden de bulabilirsiniz çocuğunuzun yaşıtlarını. Parklarda karşılaşabilirsiniz bu çocukların anneleriyle. Ben de Alper 1,5 yaşındayken oturduğumuz yerdeki annelerle 6-7 kişilik bir oyun grubu kurmuştum ve her Perşembe toplanıyorduk. Hem yaşıt çocuklarımız sosyalleşiyordu hem de biz anneler biraraya geliyorduk. Değişik oyunlar oynatıyorduk, Kitaplar okuyorduk. Her hafta başka birinin evinde toplandığımız için çocuklar değişik oyuncaklar ve aktivitelerle mutlu oluyorlardı. Alper ve diğer çocuklar 3,5 yaşında kreşe başlayana kadar devam etti oyun grubumuz. Aynı semtte olduğumuz için bütün oyun grubu aynı anda aynı kreşe başlayınca okula alışmaları da çok rahat oldu. 2,5 yaşına kadar çocuklar pek birlikte oynamazlar ama yan yana oynarlar. Bu da güzel birşeydir onlar için. 2,5 yaşından sonra beraber oynamayı ve paylaşmayı öğrenirler oyun gruplarında. Annelerin iyi anlaşması da önemli ki anlaşmazlıklar çıkmasın sonra. Oyun grupları kurmanızı tavsiye ederim.

Tabii ki şunu unutmayın bütün çocuklar ve bebekler farklıdır. Siz doğru davranışları yapsanız bile çocuğunuz okula gitmemek için deliler gibi ağlayabilir. Ama bu doğru davranışları yapmanızı engellememeli. Kardeşler bile birbirinden farklı yetişiyor. Mesela kızım Esin özgür ve herşeyi kendi kendine yapmak isteyen, yardım edilmesini istemeyen yetenekli bir kızdır. İkizi Sevinç ise biraz bana düşkündür ve bazen yapışır bana kedicik gibi, yemeğini yedirmemi ister, yanında çok olmamı ister ben bunu hiç sevmeme rağmen. Ama o da 1,5 yaşından beri kendi kendine giyinir soyunur, bensiz de çok güzel gezer. Okula bayılarak gider. Aslında ikisine hep aynı davrandım ama farklı oldular. Ama okulda herşeylerini kendileri yapıyorlarmış ve hatta diğer çocuklara bile örnek olmuşlar. Alper ise çok akıllıdır, yaşıtlarından her konuda çok ileridir ama herşeyi kendi kendine yapmak istemez, biraz hizmet bekler. Erkek çocukları biraz öyle oluyor gördüğüm kadarıyla. Diyeceğim şu ki, siz elinizden geleni yapın ama her çocuğun kendine özgü olduğunu unutmayın. Siz doğru davranışları yapın, içiniz rahat olsun ama buna rağmen sorunlar çıkarsa kendinizi suçlamayın. Tabii ki bu konuda da önce doktorunuzu dinleyin. Tavsiyelerim doktorunuzun tavsiyelerinin yerini tutmaz. Sevgiler.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

8 yorum:

  1. çok güzel bir yazı olmus ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. sizin paylaşımınızı okuduktan sonra ne kadar doğru birşey yapmısım dedim.çünkü benimde 3 yaşında bir kızım var ve değişiklikler sancılı gecmiyor uyum saglıyor hemen kreş de aynı şekilde oldu gittik ve başladı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet gerçekten nasıl başlarsanız öyle devam ediyor. sevgiler Ece

      Sil
  3. Tesekkurler hassas anne:)duygularimin tercumani oldu yaziniz dogru yolda oldugumu bilmek guc verdi:)hoscakalin

    YanıtlaSil
  4. Kızımı kreşten aldım 1 ay gitti ilk 3 gün durdu gerisini hep ağladı 4 saat boyu 2 yaşında konuşamıyor diye verdim ama şimdilik beceremedik bende sizin gibi ev kreş gibi ne oyuncak istersen var mahalleden arkadaşları toplim diyorum ama güvenemiyorum kafamıza göre değiller ne yapıcam bilmiyorum başka bi kreşe 1 2 saatliğine gönderim diyorum

    YanıtlaSil
  5. Merhaba benim kizim malesef bana asiri duskun 3 yasinda krese verdim 2 gun sonra 15 gun hep agladi feryat figan yolladim ama dayanamayip aldim onu kresten cok sosyal bir annwyim cok cevrem ve arkadasin var hep beraber eglendik ailem uzakta oldugu icin birakip biyerlere gitme sansim hic olmadi.ama okula baslarken 1. Sinifta hic aglamadi buyuk bir hevesle gitti ama baskici bir ders yaptirma seklim var malesef sucluyum.dees yapririrken kendimden geciyorum :( neyse basariyla bitirdi 2. Sinifa gectigin de tasindik yeni okulumuzda 1 hafta agladi.zor alisti ve ders yapmak istemiyor hafta sonunu resmi tatilleri iple cekiyor ben napicam basarisizmi olucaz okulu nasil sevdirmeliyim lutfen fikir verin bana ...tesekkurlee.

    YanıtlaSil
  6. merhaba, kızım 14 sylık ve kucağımdan hiç inmek istemiyor oyunczklar ilgisini çekmiyor.24 aylıkken işe başlayacağım, kendine güvenli , kreşi yadırgamayan bi çocuk olması için, kendi kendine oynayabilmesi için başka tavsiyelerinize ihtiyacım var :(

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.