1 Mart 2013 Cuma

ÜSTÜN YETENEKLİ ÖĞRENCİ KİMDİR?

Üstün yetenekli öğrenci, yaşıtlarına göre daha hızlı öğrenen, sınıf arkadaşlarının istediği veya ihtiyaç duyduğundan daha derin ve geniş ilgi alanlarına sahip, karmaşıklıktan (zorluktan) hoşlanan, soyut fikirleri anlayan, kendisisin seçtiği konuda veya ilgi alanlarında bağımsız çalışmayı seven çocuklardır.

Bu tip çocuklar, başarılı oldukları alanda yüksek performans ve potansiyel kabiliyetlerini tek başına veya birleştirerek kendilerini gösterirler.

ÜSTÜN VEYA ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLARDA;

A ) Müzik Alanındaki Yetenek Özellikleri:

1- Ritm ve melodiye diğer çocuklardan fazla tepkide bulunur.

2- Müzikle çok ilgilidir. Plak, kaset dinler. Nerede müzik etkinliği varsa ona katılmak ister.

3- Müzik parçaları yapmaya büyük istek ve çaba gösterir.

4- Başkaları ile şarkı söylerken onlara uymaktan hoşlanır.

5- Yaşıtlarına, duygu ve düşüncelerini anlatmak için sık sık müziği araç olarak kullanır.

6- Çeşitli müzik aletleri ile ilgilenir, onları çalmayı dener.

7- Müzisyenler, şarkıcılar ve müzik parçaları ile ilgili koleksiyonlar yapar.

8- Dinlediği müzik parçasını kısa zamanda öğrenir, anlamlı ve uygun şekilde söyleyebilir.


B) Resim Alanındaki Yetenek Özellikleri:

1-Çeşitli konularda çizimler yapar.

2- Resimler, planlar, resimlere derinlik verir ve parçalar arasında uygun oranlar kullanır.

3- Resim çalışmalarını ciddiye alır ve resim yapmaktan haz duyar.

4- Diğer çocukların yaptığından değişik çizimler yapar.

5- Resim yapma, çizme ve boyama için çok zaman harcar.

6- Resmi kendi yaşıtlarını ve duygularını ifade etmek için başarılı olarak kullanır.

7- Diğer insanların, sanat-resim çalışmalarına ilgi duyar.

8- Diğerlerinin eleştirilerinden hoşlanır ve içlerinden yeni şeyler öğrenir.

9- Çamurdan, sabundan, plastikten vb. yumuşak gereçlerle üç boyutlu şeyler yapmaya özel ilgi gösterir.


C) Fen Alanındaki Yetenek Özellikleri:

1- Okur ve Fen Raporlarını yorumlayarak bir ilgi zemini oluşturur.

2- Fen Bilgisi konusunda otorite olan kaynakları tarar.

3- Fikir ve hipotezleri test etmeye yönelik deneyler yapar.

4- Fen ve teknik araçları kullanabilir ve bunlara vakıf olur.

5- Yerinde ve yeterli veri seçer.

6- Verilerden geçerli çıkarımlar yapar ve tahminlerde bulunur.

7- Problem çözmede kullanılan teknik ve süreçlerin altında yatan varsayımları tanır ve değerlendirir.

8- Fikirleri hem niceliksel hem de niteliksel ifade edebilir.

9- Fen Bilgisini toplumsal değişim için kullanır ve uygular.

10- Bilinen gerçek ve kavramlardan yeni ilişki ve fikirler oluşturur.

11- Bilimsel gözlem, veri toplama ve yorum yapma becerileri vardır.

12- Problemlere yönelik duyarlılığa, yeni fikirler geliştirme ve değerlendirme yeteneğine sahiptir.

13- Devamlı meraklıdır.

14- Tutarsızlıkların tespitinde tetiktir.

15- Yüksek düzeyde mekanik düşünmeye sahiptir.

16- Uzay ilişkilerine ilgi duyar.

17- Planlama ve iletişim yeteneğine sahiptir.

18- Öğrenme ve bilgiye sürekli açlık duyar.

19- Çabuk öğrenir, kavrar, akılda saklar.

20- Genelleme ve soyutlama yaparak elindeki bilgiyi diğer alanlara aktarabilir.

21- Kararlı ve sabırlıdır.

22- Yaratıcıdır.

23- Düşünceleri ve nesneleri sistematik biçimde bir araya getirebilir.

24- Sorgulamalarında “ne”, “nasıl”, “neden” sorularının ötesine ulaşmaya çalışır.

25- Kendine güvenir, kendi başına bir iş üstlenebilir.

26- Yaşıtlarına göre alışmışın dışında nitelikli ürün ortaya koyar.

27- Birbirini takip eden konular ve olaylar dizisi karşısında bir sonraki adımı takip edebilir.

28- Bir alanda öğrendiği konu ile başka bir alanda öğrendiği konu arasında mantıklı ilişkiler kurabilir.

29- Olaylar arasındaki bağıntıları, neden-sonuç ilişkilerini ve benzerlikleri yaşıtlarından daha çabuk ayırt edebilir.

30- Öğrendiklerini yeni ve farklı alanlarda kullanabilir.

31- Çeşitli konularda mantıklı eleştiri getirebilir.

32- Bir kez öğrendiğini kolay kolay unutmaz.

33- Kimsenin aklına gelmeyecek sorular sorar.

34- Bir cümlede ya da sözde, doğrudan bildirilmeyen, kastedilen anlamları bulup çıkarabilir.

35- Sorun çözümünde karmaşık yöntemler kullanabilir.

36- Yetişkin denetimi olmaksızın bir proje, deney üzerinde çalışabilir.

37- Arkadaşlarının etkinliklerini örgütleyip planlayabilir.

38- Yeni deneyler yapmaya isteklidir.


D) Matematik Alanındaki Yetenek Özellikleri:

1- Verilerin ele alınmasında, düzenlenmesinde göze çarpan yeteneğe sahiptir.

2- Zihinsel çevikliğe sahiptir.

3- Orijinal yorumlar yapar.

4- Fikirlerin iletilmesinde göze çarpan yeteneğe sahiptir.

5- Göze çarpan genelleme yeteneği vardır.

6- Yazılı iletişimden ziyade sözlü iletişimi tercih eder.

7- Aynı problem çözümüne yönelik değişik yöntemleri kullanır.

8- Olağan dışı Matematiksel işlemler yapar.

9- Gayret gerektiren olağan dışı problemler sorar.

10- Uygulamaya, analize, senteze ve değerlendirmeye odaklanır.

11- Problemi kısa sürede çözer.

12- Matematiği başka kategorilere entegre edebilir.

13- İlgisiz gibi görünen işlemler arasında ilgi kurar.

14- Yaşının ve doruyu seçme güçleri fazladır.

15- Yanlış ve doğruyu seçme güçleri fazladır.

16- Yaşıtlarının çözemediği zor problemleri çözebilir.

E) Sosyal Alandaki Yetenek Özellikleri:

1- Yaşına göre kavramsal olarak ilerlemiştir.

2- İleri düzey, teknik bilgi birikimine ya da çok özel bilgilere sahiptir.

3- Güç veya karmaşık işlerden hoşlanır.

4- Bağımsız projeler için yüksek standartlar belirler.

5- Sınıf arkadaşları tarafından yeni fikir ve bilgilerin kaynağı olarak görür.

6- Sınıf arkadaşları tarafından bir grup stratejisi ya da organizatörü olarak görür.

7- İnsan ilişkilerinde mizahı görür ve kendi kendine gülebilir.

8- Yaratıcı öyküler anlatır ya da yazar.

9- Geniş bir alanda yayılan ve/veya oldukça kapsamlı ilgiler olur.

10- Diğer insanların görmediği ilişkileri görebilir.

11- Bilgiyi kolayca ve süratle kazanır.

12- İlerlemiş yoğunlaşmış ve geniş konulara eğilen bir okuyucudur.

13- İnsanlara ve sosyal etkileşimin sonuçlarına karşı duyarlılık, samimi ilgi ve başkalarının fikir ve ahlaki değerlerini takdir eder.

14- Özellikle insan davranışlarının değerlendirilmesi açısından eleştirel yargı kapasitesi vardır.

15- Hayal gücü, zaman ve mekan bakımından farklılık gösteren sosyal durumlara kendini yönlendirme yeteneği vardır.

16- Zaman duygusu ve birbirini izleyen olayların başka olaylarla ilişkisini görme yeteneği vardır.

17- Sosyal problemlerde araştırma, uygulama, bir problemin sınırlarını algılama, verileri saklama, kanıtları sıralama, hipotez oluşturma, anlamlı sonuçlara varma ve yazılı ya da sözel sunular için sonuçları etkin biçimde düzenleme yeteneği vardır.

Not: Yukarıdaki yazı ve asağıdaki Dr. Osman Abalı’ ya ait makale ustunzekali-turkcocuklari yahoo grubundan alıntıdır.

NORMALDEN DAHA ZEKİ ÇOCUKLAR

Her anne babanın çocuğu hakkında büyük idealleri vardır. Normalden daha zeki ve farklı bir çocuğun ebeveyni olmak anne ve babaları oldukça mutlu eder. Anne ve babaların bu mutluluğu çocuklarının başarılarını ileri hayat aşamalarında görmeleri ile gittikçe artar. Yaşıtlarından daha farklı ve daha zeki olan çocuklar bebeklik döneminden itibaren kolaylıkla ayırt edilebilir. Anne ve babalar subjektif ve kendilerine göre değerlendirme yapmalarından dolayı çocuğun yaşına uygun davranışlarının bile ileri zeka işaretleri olduğunu zannedebilirler. Çünkü anne ve babanın bu konuda beklentileri olması yanlış değerlendirme durumu oluşturmaktadır. Eğer var ise bu kapasitenin ortaya konması ancak objektif gözlem ve gerek olursa testler ile mümkün olabilecektir.

Çocuğun gerçekten normalden daha zeki olma durumu tespit edildiği zaman çocuğa daha uygun yaklaşımın sergilenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım ona farklı davranmak şeklinde algılanmamalıdır. Genelde anne ve babaların düştükleri büyük hataların başında gerek olmadan çocuklarına zeka testi yaptırmak istemeleridir . Bu durumun iki farklı yönden zararları olabilmektedir; Birincisi eğer çocuğun zeka seviyesi gerçekten anlamlı derecede yüksek ise anne ve babaların bu çocuğa karşı davranışları değişmekte veya bilinçdışı olarak çocuklarına farklı davranmaktadırlar. Bu durum çocukta davranış problemlerini çok sık bir şekilde oluşturmaktadır. Anne babalar farkında olmadan çocuklarına karşı aşırı ilgili, aşırı hoşgörülü veya aşırı beklenti içerisinde davranabilmektedirler. Bütün bunlarda çocuklarda ciddi davranış problemlerinin oluşmasına ve psikolojik olarak sıkıntı duymalarına neden olmaktadır. Gereksiz zeka testi ölçümünün ikinci önemli sakıncası ise anne ve babalar beklentilerinden düşük bir skor çıkarsa hayal kırıklığına uğramakta ve çocuklarına karşı beklentilerinin aşırı azalması ile çocuklarına karşı davranışlarını değiştirmektedirler. Bu durumdan yine çocuklar negatif yönde etkilenmektedirler. Bu dengeyi sağlayan yani çocuğuna zeka testi yaptırıp ona karşı davranışlarını değiştirmeyen anne ve babaların sayısı son derece azdır. Anne babalar ben davranışımı değiştirmem dese de maalesef bilinçdışı davranışlar değişmektedir.

Normalden daha zeki çocuk olduğu bazı çocukların yüzüne karşı sık sık söylendiğinde veya bu konu üzerinde sık sık durulduğu durumlarda bir kısım çocuklar ''nasıl olsa ben zekiyim'' diye, aşırı kendine güvenden dolayı yapması gereken görevleri ve okul ödevlerini hafife almakta, ders çalışmamakta ve bunun sonucunda olacak başarısızlıklardan çocuklar ve aileleri çok kötü bir şekilde etkilenmektedirler. Bu nedenden dolayı çocukların başarıları ''zeki çocuk'' , ''akıllı çocuk'' diye belirtilmeli ama bu konuda çok sık vurgulama yapmaktan kaçınılmalıdır.

Normalden daha zeki çocuklardan anne ve babaların veyahut çevrenin ciddi beklentileri olabilmektedir. Bu beklentiler çok aşırı olur, her ortamda vurgulanır ve sık sık üzerinde durulursa çocukta bu beklentiye ulaşmak veya şu anda bulunduğu başarı seviyesini korumak için ciddi anlamda kaygı belirtileri zamanla oluşacaktır. Bu kaygı durumu çocuğa uzun vadede önemli sıkıntılar verecek ve çocuğun normal ruhsal gelişimini bozacaktır. Normalden zeki çocuk belli bir başarıyı elde edecektir ama

bunun uygun bir şekilde devam ettirilmesi anne babanın olumlu ve istikrarlı tutumu ile mümkün olacaktır.

Normalden daha zeki çocuklara nasıl bir ortam hazırlanmalı? şeklinde anne ve babalar sık sık sormaktadırlar. Bazı anne ve babalar çocuğun bu kapasitesini artırmak düşüncesiyle çok erken yaşlarda okuma ve yazmayı öğretmek veya sayıları öğretmek gibi anlamsız müdahalelere girişmektedirler. Unutulmamalıdır ki çocuğun çok erken yaşta bu şekilde okuma ve yazmayı öğrenmesi veya buna benzer yaşından önce bazı aşamalara zorlanması çocuğun ileride yakalayacağı normal ve sağlıklı bir başarıyı da engelleyecektir. Bu konuda anne ve babalar bu türlü yanlışa düşmeyerek çocuğun hayatın her evresini dolu dolu yaşamasını sağlamaları uygun olacaktır. Yapılan bilimsel çalışmalarda erken okuma yazmayı öğrenen çocuklar ile vaktinde okuma yazmayı öğrenen çocuklar arasında ilerleyen yıllar içerisinde okul başarısı olarak anlamlı bir farklılık olmadığı gösterilmiştir. Anne ve babalar normalden daha zeki çocuğa ellerindeki imkanları kullanarak yapabildiği uygun faaliyetleri yaptırmaları, yeterince vakit ayırmaları, ince ve kaba motor becerileri artırmak açısından uygulama yapmaları, onun için uygun arkadaş ortamı hazırlamaları, onun hayat aşamalarını dolu dolu yaşamasını sağlamaları, çocuğun kabiliyetleri ve kapasitesi ölçüsünde ona görevler vermeleri, onun psikososyal stres faktörlerinden korunmasını sağlamaları , ona çok farklı ve sıra dışı olarak davranmamaları , zamanı geldiğinde uygun bir okula göndermeleri ve öğretmenleri ile sıkı bir diyalog içerisinde olmaları, çocuk konusunda yönlendirme ve uygun ortam hazırlama konusunda zorlandıklarını hissettikleri zaman bir uzmana başvurmaları tavsiye edilmektedir.

Normalden daha zeki çocuk nasıl belli olur? şeklinde anne babaların kafasında soru işareti olabilir. Bu konuda genel belirti çocuğun yaşından daha büyük faaliyet ve aşamaları bulunduğu yaşta yapabilmesi şeklindedir. Ama bunun istisnaları olabilir. Ek olarak çocuğun anlama, algılama, kavrama, organize etme, problem çözme, sosyal uyum, olayların gidişatını tahmin etme, işlevsellik olarak yaşıtlarına oran ile daha ileride olması da çocuğun normalden daha zeki olduğunun göstergesidir. Genelde çocuğun kapasitesini ortaya koymasına negatif bir etken yok ise ( tıbbi bir hastalık, psikiyatrik bir sorun ) çocuklar yaşıtlarından kolaylıkla ayırt edilir. Baskılanmış, depresif, stres altındaki çocuklar kapasitelerini tam ortaya koyamadıkları için normalden daha zeki oldukları halde kapasite olarak son derece yetersizmiş gibi görülebilir. Bu durumda çocuğun yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı çocuğun kapasitesini ortaya koyması zorlaşır.

Normalden daha zeki çocuklar sıradan okullara gitmeli mi yoksa farklı bir okul gerekli mi diye sorular da anne babalardan gelebilmektedir. Bu konuda çocukları izole hale getirip diğer çocuklardan belli ölçüde soyutlamanın avantajları ve dezavantajları vardır. Çocuğu yönlendirebilecek ilgili ve uygun yaklaşımı olan bir öğretmenin olması ile çocuğun normal okula gitmesi ile çok ciddi anlamda kaybı olmamaktadır. Bu konuda çocuğu çok profesyonel anlamda yönlendirebilecek okulların olmadığı Türkiye açısından önemli bir gerçektir. Burada hemen şunu da belirtelim ki çocuk için Türkiye'de mevcut olan imkanlar kullanıldığında, ailenin ve çevrenin tutumları uygun olduğunda, çocukların kapasitelerinin açığa çıkarılması ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi açısından çok önemli bir sorun olmayacaktır. Bazı ailelerin yurt dışındaki arayışları ise avantaj ve dezavantajları açısından kişiye özel değerlendirilmelidir.

Bu yazı Anne Baba Eğitimi Platformu: http://www.facebook.com/groups/annebabaokulu/
www.annebabaokulu.net tarafından yazılmış ve paylaşılmıştır. Özel izin alarak burada yayınlanmaktadır.






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

Ana Sayfaya Dönün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.