13 Ağustos 2013 Salı

Hassas Annelerimizden: Hamile, lohusa, bebek ve batıl İnançlar- Hassas Annemiz Merve Çelik yazdı

Bu yazıdaki amaç, anne ve bebeğin sağlığını ve psikolojik gelişimini boş takıntılarla riske atmamaktır. Yıllar içinde duyduğum batıl inançları ve bilgileri bir sağlıkçı olarak size aktarmaya çalışacağım.

Bebek ve Batıl İnançlar

En tehlikelileri:

-Bebek doğduktan sonra üç ezan okununcaya kadar emzirilmez. Bunun yenidoğan üzerinde etkisi çok büyük. Anneyi en kısa sürede emmediği
takdirde hem bilüribini yükselecek hem kan şekeri düşecek ve emzirmek isteseniz bile bebeğiniz halsiz olduğu için ememeyecektir.

-Bebeğin ilk banyosu tuzlama şeklinde olmazsa bebek hep kokar. Daha yeni doğmuş elinize almaya kıyamadığınız bebeğiniz tuzlanarak acı çekmeyi haketmiyor ki bu yöntem deri yanığına sebep verebilir. Tabii bebeğiniz balık değilse.

-Yenidoğana altın takılırsa ya da sarı örtü örtülürse sarılık olmaz. Yine çok anlamsız bir düşünce,hassas annelerinde bildiği gibi sarılık bebeğinizin yeterli beslenemediği için kanında bilüribin denilen maddenin yükselmesiyle derisinin sararmasıdır. Sarı örtü de bu işe girince bebeğin sarardığı anlaşılamıyabilir ve bebek yetmezliğe sürüklenir. Kötü sonuçlanabilir.-Hamileyken portakala dokunulursa bebeğin yüzü portakal gibi olur.

-İlk süt bebeğe verilmez, kirli olduğuna inanılır. Oysa ki ilk damlalar (kolostrum) dünyanın en değerli sütüdür, bebeğinizin ilk aşıdır ve en önemli aşısıdır.

-Bebeğe nazar değmesin diye nazar boncuğu takılır. İslamda nazar diye birşey var ancak korunmak için boncuk takmak diye bir şey yok ki bu boncuklar mısırlılara dayanıyor.Bu takılan boncukları bir şekilde ağzına atıp boğulan, sakat kalan hatta ölen bebekler var.
-Yenidoğanın kafası sıkılır, bağlanır; bıngıldağı kapansın diye. Bu durum zaten normal ve bıngıldağı sıkıldığında bebeğin beynine zarar verme ihtimali var. bıngıldağın olma amacı bir çarpma anında beynin zarar görmesini engellemek ve büyüyen beyine uygun ortamı sağlamaktır.

-Bebek sıkı sıkı kundaklanır. Kalça çıkığı olmasın, vücudunu dik tutabilsin diye. Bu durumda bebeğin kemik gelişimini engelleyebilir, kalça çıkığı olan bebeklerde de kalıcı kalça çıkığını oluşturabilir. Doğru yapışan kundaklama bebeğe zarar vermez hatta iyi bile gelebilir ama fazla sıkı yapılan kundak bebeğe zarar verebilir.

Bunlara da inanılıyor:

-7 aylık doğan bebek yaşar, 8 aylık doğan bebek yaşamaz. Eşim 8 aylık doğmuş ve yaşıyor. (Hassas Anne not: benim kızlar da 8 aylık)

-Bebeğin göbek bağı hangi mesleğe mensup olması isteniyorsa onunla ilgili mekana bırakılır. Örneğin öğretmen; okul bahçesine bırakılır. 
Benim göbek bağım cami bahçesine gömülmüş ben bir sağlıkçıyım.

-Bebeğin yattığı odada insan dışkısı olursa, başucuna çörek otu koyulursa bebek üç harflilerden korunur.

-Bebeğin beşiği altına türbeden gelen toprak koyulursa bebeği cadı boğmaz.


-Bebeğin kırkı çıkmadan tırnakları kesilirse, arsız ya da hırsız olur.

-Yenidoğan bayram günü dişi eşeğe ters bindirilip gezdirilirse ömrü mutlu geçer.


-Yenidoğanın yanında el işi yapılırsa göbeği düşmez. Düşmeyen göbek yoktur.

-Bebeğin ayakları cuma günü cami kapısına bağlanıp, cuma namazından sonra çözülürse hasta olmaz. Tüm bebekler hasta olur ve bu normaldir.

-Erkek bebek sünnet olurken anne oklava çevirirse ağrısız sünnet olur.

-Ayakları altından öpülen bebek talihsiz olur. Bebeğinin ayaklarını öpmeyen anne var mı?

-Sünnetsiz ölen bebeğin parmağı kırılmalıymış.


-Boyu ölçülen bebeğin ömrü kısa olur.

-Bebeğin yüzünde çıkan sivilcelere denizden çıkan biri eliyle sıvazlama yapsa sivilceler geçer. Bu sivilcelerin olması gayet normal ter ve yağ bezleri tıkanabilir ve bir ay içinde kendiliğinden geçer.


-Önceki çocukları kız olan aileler bebeklerinin isimlerini Songül, Sonnur, Yeter, Döne gibi adlar koyarlar ki artık kız olmayacağına inanırlar. Yeniden kız olduğunda ise bu isim Kısmet olur. Çocuğu yaşamayanlar ise Dursun koyarlar ki bu da çocuklarının yaşayacağına inandıklarından.

Hamile ve Batıl İnançlar

-Doğum sırasında bebeği ters gelen anne baş aşağı sallanır bebeğin döneceğine inanılır. Anne ve bebek için çok tehlikeli hareketlerdir.

-Hamile tilkiye bakarsa bebeği sinsi olur.

-Hamilede genellikle son aylarda görülen mide yanmalarının sebebi bebeğin saçlı olacağına işarettir. Mide yanması ve bebeğin saçlanmasının hiç
alakası yoktur. Bebek büyüdükçe mide sıkışır bu da beslenme sonrası midede yanma oluşmasına sebep olur. Ayrıca bebek midede değil rahimdedir.

-Hamile kadın hangi hayvanlara bakarsa bebeği ona benzer. Benim de iki tavşanım vardı herkes başımın etini yedi ver şunları bebeğin tavşan dudak
olacak dediler. Minik oğlum maşallah çok sağlıklı.


-Hamile kadın çalarak aldığı bir şeyi elleyip elini vücuduna sürerse bu yediği şeyin bebeğin vücudunda bir iz olmasına sebep olur.
-Hamile kadın saç kestirmez. Bu ölüm demektir. Benim saçlarım yandı bize ne olacak acaba...

-Gebeliğin erken döneminde bulantı-kusması olan kadın kız bebek doğurur. Bu durum genellikle böyle bunun sebebi de salgılanan hormonlardır.
-Gebe bebeği ilk kıpırdadığında kime bakarsa bebeği ona benzer. Baskın gen çekinik gen dizilimine göre bebeğin bazı bölgeleri anne bazı bölgeleri babaya benzer. Hatta atalarına bile benzeyebilir.

-Hamile kimi daha çok severse bebek sevdiği kişiye benzer.

-Kadın kocasını çok seviyorsa bebek erkek olur. Bebeğin cinsiyetini babadan gelen kromozomlar belirler.

-Hamile kadının karnı sivri olursa bebeğin erkek, yuvarlak olursa kız olduğuna inanılır.

Lohusa ve Batıl İnançlar

-Lohusanın mezarı kırk gün açık kalır. Bunu söylemelerinin nedeni eskiden sağlıksız şartlarda annenin doğum yapmasıyla alakalı. Bahsedilen konu da 
lohusa humması. Günümüzde şartlar iyileştirildi ancak yine tıbben bu kırk gün önem arz etmekte.

-Lohusa yatağına makas koyulursa, lohusa kırmızı taç takarsa, al basmasından korunur. Yine bahsedilen konu lohusa hummasıdır. Taçla alakası yoktur.
-Lohusa ve bebek kırk gün yalnız bırakılmaz.Bebeğin görülmeyen varlıklar tarafından çalınacağına inanılır.

-Aynı gün doğum yapan kadınlar karşılaşırsa kırkları karışır.


-Anne eve gelen misafirine giderken güle güle derse sütü de onlarla gider.

-Doğumdan sonra kırkıncı günde kırk taş kırk çöp bebeğe ve kırk taş kırk çöp anneye toplanır. Bunlar duş alacakları suya atılır ve bu suyla yıkanırlar.


Görüldüğü üzere tüm bu hurafeler öğrenme psikolojisi üzerine oynanmış oyunlardır. Bu yazıyı okuduktan sonra tekrar düşünün. Bebeğinize ve kendinize ne amaçla ne yapıyorsunuz? Eğer yapmazsanız ne kaybedersiniz? 
Tabii ki hiçbir şey! 
Hatta tıbba da güvenmeyebilirsiniz. Tek yapmanız gereken araştırmak. Birisi size bir şey dedi diye bunu ne kendi ne de bebeğiniz üzerinde yapılan bir deneye dönüştürmeyin.

Merve Çelik  (Pozitif Ol)






Not: Lütfen doktorunuzu dinleyin. Benim tavsiyelerim sadece benim tecrübelerim ve kişisel araştırmalarımdır. Teşhis ve tedavi niteliği taşımaz ve doktorunuzun tavsiyesinin yerini tutmaz. Sevgiler

1 yorum:

  1. ÇOK GÜLDÜM . KIRMIZI KURDELENİN MANASINI BİLMİYORDUM BENDE ÇOK SEVEREK TAKTIM AMA SÜS İÇİN LOHUSALIK SEMBOLÜ BENİM İÇİN KIRMIZI KURDELE

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.